Kur’an Ne Diyor?
Özet
Bu makalede Kur’an’ın evlilik vizyonu, özellikle Nisa Sûresi 3. ve 129. ayetler bağlamında incelenmektedir. Çok eşlilik, Kur’an’da mutlak bir emir değil, belirli şartlarla sınırlanmış istisnai bir ruhsat olarak ortaya çıkarken; tek eşlilik, hem dilsel tercihler hem de biyopsikososyal gerekçeler üzerinden ideal model olarak sunulmaktadır. Makale, biyolojik-genetik, psikolojik ve sosyokültürel düzeylerde yapılan analizlerle tek eşliliğin normatif değeri üzerine odaklanmaktadır.
Giriş
Evlilik kurumu, İslam’ın toplumsal düzen anlayışında merkezi bir yer işgal eder. Kur’an’da evliliğin amacı, bireyler arası huzurun sağlanması, toplumsal istikrarın korunması ve neslin güvence altına alınması olarak ifade edilmektedir (Rum 21). Bununla birlikte, çok eşlilik meselesi tarih boyunca tartışmalara konu olmuştur. Kur’an, Nisa 3’te çok eşliliğe belirli şartlarda izin verirken, Nisa 129’da adaletin tam olarak sağlanamayacağını bildirerek fiiliyatta tek eşliliğe yönlendirmektedir.
1. Biyolojik-Genetik Boyut
Modern biyoloji, sevgi ve bağlılığın insan beyninde dopamin, oksitosin ve serotonin gibi nörotransmiterlerle düzenlendiğini ortaya koymaktadır[^1]. Bu bağlamda Kur’an’ın “ne kadar gayret etseniz de kadınlar arasında adalet sağlayamazsınız” (Nisa 129) ifadesi, insanın biyolojik sınırlılıklarını teyit etmektedir.
Kadınların genetik kodları ve hormonal yapıları, güvenlik ve sahiplenilme ihtiyacını öne çıkarır[^2]. Anneliğe yatkın biyolojik program, kadının belirsizlik ve ihmal durumuna karşı daha hassas olmasını açıklamaktadır. “Onu askıda bırakmayın” uyarısı bu biyolojik gerçekliğe işaret eder.
2. Psikolojik Boyut
Kur’an’ın aile vizyonu, yalnızca biyolojik değil, psikolojik temellere de dayanır.
- Kadının psikolojisi: Evlilik, kadında aidiyet, güven ve duygusal tatmin beklentisiyle yakından ilişkilidir[^3]. İlgisizlik veya askıda bırakılma, psikolojik travmaya yol açabilir.
- Erkeğin psikolojisi: Erkek, bilişsel düzeyde eşit davranmak istese de kalben birine meyletmesi kaçınılmazdır. Bu, günah değil; insanın doğasına içkin bir sınırlılıktır.
- Kur’an’ın çözümü: Tam adaletin imkânsızlığına rağmen, ihmal ve keyfîlik yasaklanır. Islah, sorumluluk ve takva bilinci ön plana çıkarılır (Nisa 129).
3. Sosyokültürel Boyut
Kur’an, aileyi toplumun çekirdeği olarak konumlandırır. Çok eşlilik, toplumsal düzeyde daha büyük gerilimler doğurabilir.
- Toplumsal düzen: Kadının askıda bırakılması, hem onun hem de çocuklarının statüsünü zedeler; aile ve toplum düzenini sarsar.
- Kur’an’ın stratejisi: Nisa 3’te çok eşliliğe izin verilmiş, fakat hemen ardından adalet şartı getirilmiştir. Nisa 129’da ise adaletin imkânsızlığı belirtilerek, tek eşlilik fiilî norm haline getirilmiştir.
- Modern bağlam: Günümüz toplumlarında tek eşlilik, medeni hukuk açısından normdur. Kur’an’ın huzur, sevgi ve merhamet vizyonu (Rum 21), bu normu destekler niteliktedir.
4. Tek Eşliliği Destekleyen Kur’ânî Argümanlar
- Rum 21: Eşlerin “huzur, sevgi ve merhamet” ile var edildiği; bu huzurun tek eşlilikte gerçekleşebileceği.
- Bakara 187: “Onlar sizin için elbise, siz de onlar için elbisesiniz.” Tek eşliliği ima eden birebir bütünlük metaforu.
- Maide 5: Evliliğin iffete ve sadakate dayalı olduğunun vurgulanması; sadakatin en güçlü biçimde tek eşlilikte sağlanması.
- Nisa 3 + Nisa 129: Adaletin şart koşulması ve ardından imkânsızlığının beyan edilmesi, çok eşliliği pratikte sınırlandırmaktadır.
Sonuç
Kur’an, aile kurumunu insan doğasıyla uyumlu bir şekilde düzenlemektedir. Çok eşlilik, mutlak bir hak değil, belirli şartlara bağlı bir ruhsattır; tek eşlilik ise biyolojik, psikolojik ve sosyokültürel düzeyde ideal modeldir.
- Biyolojik-genetik olarak: İnsan, eşit sevgi dağıtamaz; kadın güvenlik ve sahiplenilme ihtiyacıyla tek eşliliğe daha yatkındır.
- Psikolojik olarak: Huzur, sevgi ve aidiyet tek eşlilikte daha güçlü biçimde yaşanır.
- Sosyokültürel olarak: Toplumsal istikrar, adalet ve aile kurumu tek eşlilikle güvence altına alınır.
Dolayısıyla Kur’an, çok eşliliğe sınırlı bir alan açarken, fiiliyatta tek eşliliği normatif model olarak öne çıkarmaktadır.
Kaynakça
[^1]: Helen Fisher, Why We Love: The Nature and Chemistry of Romantic Love, Henry Holt, 2004.
[^2]: Sarah Blaffer Hrdy, Mother Nature: Maternal Instincts and How They Shape the Human Species, Ballantine Books, 2000.
[^3]: Carol Gilligan, In a Different Voice: Psychological Theory and Women’s Development, Harvard University Press, 1982.