Bu yazıda Nisa 163. ayet ışığında peygamberlerin gönderildikleri coğrafyaları, kavimleri ve Yakup’un soyundan gelen “Esbât” kavramını ele alıyor; vahyin sürekliliği, tarihsel işlevi ve evrensel mesajı üzerinde duruyoruz.
Nisa 163 Bağlamında Peygamberlerin Coğrafyası, Kavimleri ve “Esbât” Meselesi
Kur’an-ı Kerim’in Nisa Suresi 163. ayeti şöyle buyurur:
“Şüphesiz biz sana vahyettiğimiz gibi, Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere de vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, Esbât’a, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a ise Zebur’u verdik.” (Nisa, 163)
Bu ayet, peygamberlerin kronolojik bir sırasını vermekten ziyade, vahyin sürekliliğini ve tarihsel bütünlüğünü ortaya koyar. Kur’an’ın amacı, vahyin tek kaynaktan geldiğini ve bütün resullerin aynı hakikati tebliğ ettiğini vurgulamaktır.
1. Ayetteki Sıra Kronolojik midir?
İlk bakışta ayette geçen peygamber isimleri bir sıralama gibi görünse de, bu liste tarihsel kronolojiye uygun değildir. Örneğin İsa (a.s.), Davud ve Süleyman’dan sonra gelmesine rağmen, ayette daha önce zikredilmektedir. Buradan anlıyoruz ki amaç “zaman çizelgesi” sunmak değil, vahyin evrensel zincirini gözler önüne sermektir.
2. Ayette Anılan Peygamberlerin Coğrafyaları ve Kavimleri
Peygamberler tarih boyunca özellikle Mezopotamya – Levant – Arap Yarımadası üçgeninde ortaya çıkmıştır. Bu bölgeler medeniyetin beşiği, kültürel çeşitliliğin merkezi ve vahyin evrenselleşmesi için stratejik bir zemin olmuştur.
- Nuh (a.s.) → Mezopotamya / Kuzey Mezopotamya. Kavmi: Tufan öncesi insanlık.
- İbrahim (a.s.) → Ur, Babil, Şam, Filistin, Mekke. Kavmi: Keldanîler / putperest toplumlar.
- İsmail (a.s.) → Mekke. Kavmi: Cürhümîler ve Arap toplulukları.
- İshak (a.s.) → Filistin. Kavmi: Kenanlılar ve nesli.
- Yakup (a.s.) → Filistin. Kavmi: İsrailoğulları.
- Esbât → Yakup’un 12 oğlunun soyundan gelen peygamberler (İsrailoğulları kabileleri).
- Musa ve Harun (a.s.) → Mısır ve Sina. Kavmi: İsrailoğulları.
- Davud (a.s.) → Kudüs ve çevresi. Kavmi: İsrailoğulları.
- Süleyman (a.s.) → Kudüs. Kavmi: İsrailoğulları.
- Eyyub (a.s.) → Hicaz-Şam hattı (Urfa rivayetleri). Kavmi: Arap toplulukları.
- Yunus (a.s.) → Ninova (Musul). Kavmi: Asurlular.
- İsa (a.s.) → Kudüs ve çevresi. Kavmi: İsrailoğulları.
Bu tablo bize gösteriyor ki peygamberler, insanlık tarihinin kritik dönemeçlerinde ve stratejik kavimlere gönderilmiştir.
3. Neden Bu Coğrafya ve Kavimler?
Kur’an’a göre Allah, her topluma mutlaka bir uyarıcı göndermiştir (Nahl, 36). Fakat yoğun vahiy trafiğinin özellikle Ortadoğu bölgesinde gerçekleşmesinin bazı hikmetleri vardır:
- Medeniyetin doğduğu topraklar olması (Mezopotamya, Mısır, Filistin).
- Ticaret yollarının kesişiminde bulunması; mesajın hızla yayılması için stratejik konum.
- İsrailoğulları’nın özel misyonu: Allah onlara ahit vermiş, fakat ahitlerini defalarca bozdukları için tekrar tekrar peygamberlerle uyarılmışlardır.
- Arap Yarımadası’nın rolü: İsmail ve Muhammed (s.a.v.) üzerinden evrensel vahyin bütün insanlığa açılması.
4. “Esbât” Kimlerdir?
Kur’an’da birkaç yerde geçen Esbât (الأسباط) kelimesi, “torunlar, soy kolları, kabileler” anlamına gelir. Burada Yakup’un (a.s.) 12 oğlunu ve onların soyundan gelen İsrailoğulları’nın on iki kabilesini ifade eder.
Yakup’un 12 Oğlu ve Kabilesi
- Ruben
- Şimeon (Simeon)
- Levi → Musa, Harun, Zekeriyya, Yahya
- Yehuda → Davud, Süleyman, İsa
- Dan
- Naftali
- Gad
- Aşer
- İssakar
- Zebulun
- Yusuf → Oğlu Efraim’den Yuşa b. Nun
- Benyamin → Şemuel (Samuel)
5. Esbât’tan Gelen Peygamberler (Kur’an’da Anılanlar)
Kur’an doğrudan tek tek liste vermese de, “Esbât”tan gelen peygamberlerin çoğu şunlardır:
- Levi kolu → Musa, Harun, Zekeriyya, Yahya
- Yehuda kolu → Davud, Süleyman, İsa
- Yusuf kolu (Efraim) → Yuşa b. Nun (dolaylı atıf var)
Diğer sıbtların soyundan gelen peygamberler (Samuel, Hizkîl, Danyal vb.) Yahudi geleneğinde vardır ama Kur’an’da isimleriyle anılmazlar.
6. Büyük Resim: Vahyin Evrenselliği
Nisa 163’teki liste, peygamberlerin kronolojik sırasını vermek için değil, vahyin evrensel zincirini göstermek için düzenlenmiştir. Mesaj açıktır:
- Vahiy Nuh’tan beri kesintisizdir.
- İbrahim’in soyundan gelen peygamberler aracılığıyla vahiy geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
- İsrailoğulları, ahitlerini bozdukça yeni peygamberlerle tekrar tekrar uyarılmıştır.
- Nihayet son vahiy, Arap yarımadasında evrensel bir mesaj olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)’e gelmiştir.
✍️ Sonuç
Nisa 163 bize, peygamberlerin sadece tarihsel şahsiyetler değil, tek hakikatin elçileri olduğunu gösterir. Coğrafyaları, kavimleri ve soyları farklı olsa da, hepsi tek bir davanın taşıyıcılarıdır: Allah’ın birliğini ve adaletini tebliğ etmek.
Bu perspektiften bakıldığında, peygamberlerin gönderildiği kavimler sadece tarihsel aktörler değil, aynı zamanda tüm insanlığa ibret tablolarıdır. “Esbât” kavramı da bu zincirin bir halkası olarak, vahyin sürekliliğini ve ilahî mesajın kuşatıcılığını hatırlatır.
📌 Böylece hem Nisa 163’ün verdiği listeyi hem de “Esbât” meselesini coğrafya, kavim ve tarihsel bağlamıyla ele almış olduk.
📌 Düşündürücü Soru
Peygamberlerin farklı coğrafyalarda ve kavimler içinde gönderilmiş olması, bugün bizlere şunu düşündürüyor:
Eğer her kavim kendi tarihsel şartları içinde bir uyarıcıya muhtaç olduysa, günümüzün küresel ve birbirine bağlı toplumları için vahyin evrensel mesajı nasıl bir yol gösterici olabilir?