Paragraf Özel Test -1
1. (I) Anadolu’da çok eski zamanlardan beri bir hamam geleneği olduğu bilinir. (II) Bu geleneği yaşatan “Türk hamamları” olmuştur. (III) Çünkü Türkler, Asya’dan getirdikleri ile Anadolu’da buldukları hamam kültürünü birleştirip yeni bir “Türk Hamamı” anlayışı oluşturdular. (IV) Bugün bu gelenek toplumumuzda hâlâ sürdürülmektedir. (V) Bundan sonra hamamlar, Türklerin gelenekleri arasına yerleşti ve Avrupa’ya kadar yayıldı. (VI) Öyle ki birçok Avrupalı ressam, Türk hamamını ve hamamdaki kadın topluluklarını konu alan resimler yaptı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
2. Hani bir sevgilin vardı / Yedi sekiz yıl önce,
Dün yolda rastladım / Sevindi beni görünce.
Sokakta ayaküstü / Konuştuk ordan burdan,
Evlenmiş, çocukları olmuş / Bir kız, bir oğlan.
Mutluymuş, kocasını seviyormuş,
Kendilerininmiş evleri…
Suçlu, üzgün ve ezik, / Sana selam söyledi.
Bu dizelere ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Konuşma havası içerdiği
B) Söz ve anlam sanatlarına başvurulmadığı
C) Uyaklı sözcüklerin kullanıldığı
D) Öyküleyici bir anlatım biçimi seçildiği
E) Öğretici bir nitelik taşıdığı
3. Bu tür etkinlikleri, “kitap fuarı” olarak değil de “kitap sergisi, panayırı, pazarı” olarak nitelendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu fuarların, kitap çeşitliliğini ve indirim olanaklarını okura geniş
bir çerçevede sunmaktan başka bir işlevi yok. Amaç sınırlı olunca, fuarın kültürel etkinliği de sınırlı oluyor ve yayınevlerince seçilen kitapların satışına yönelik kalıyor.
Bu parçada belirtilenler aşağıdakilerden hangisinin karşılığı olabilir?
A) Kitap fuarları yazarlar üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
B) Kitap fuarlarının amacı sizce ne olmalı?
C) Kitap fuarlarında ne gibi etkinlikler yer almalı?
D) Kitap fuarlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
E) Kitap fuarlarının yayınevlerine getirisi ne oluyor?
4. Kolay değildir deniz insanlarının yaşamı. Yüzünde dalgadan başka iz bulunmayan bu insanlar, daha gün doğmadan ağlara sarılırlar. “Dip” sözcüğü, sünger avcılarının işini değil hayatını tanımlar. Vurgun, gündelik dilin bir parçasıdır. Ölüm ıslaktır oralarda. Kıyılar,
dalgalar gibi sadece coşkulu değil, hüzünlüdür aynı zamanda.
Bu parçada sözü edilen insanlarla ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sık sık deniz kazası geçirdikleri
B) Günlük konuşmalarının denizle ilgili olduğu
C) Mutlulukla mutsuzluğu aynı anda yaşadıkları
D) Zamanından önce yaşlandıkları
E) Geçimlerini güç koşullarda sağladıkları
5. Edebiyat bilgileriyle donanımlı olup onları öğretmek başka, sanatçı olup roman ya da şiir yazmak başka. Edebiyat öğretmeni sanatçı olamaz demiyorum, onlardan kimileri sanatçı olup roman da şiir de yazabilir. Çünkü yazınsal yaratma yalnızca bilgilere dayandırılmaz. Bunun için yetenek gerekir, hayal gücü gerekir.
Bu parçada yazınsal bir yapıtla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuyucuyu bilgilendirmek için yazılmamalıdır.
B) Bilgiden çok duygu ve düşüncelerin zenginliğiyle yaratılabilir.
C) Konu alanı oldukça geniştir.
D) Oluşturulurken, sanatçısı bütün bilgilerinden arınmalıdır.
E) Gözlemlenenler ve yaşananlar anlatılmalıdır.
6. Çağdaş Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden olan bu yazar, O’Henry Ödülü alan “Miriam” adlı öyküsü ve yirmi dört yaşındayken yazdığı “Başka Sesler, Başka Odalar” ile edebiyat çevrelerine kendini kabul ettirir. “Çimen Türküsü”, “Gece Ağacı”, “Tiffany’de Kahvaltı”nın ardından “Soğukkanlılıkla”
ile dünya literatürüne adını yazdırır.
Bu parçada, sözü edilen yazarın hangi özelliği
vurgulanmaktadır?
A) Yazarlar arasında önemli bir yer edinme
B) Kolay okunan yapıtlar ortaya koyma
C) İnsanı yücelten yapıtlar üretme
D) Kazandığı ünü önemsememe
E) Yapıtlarını sayıca yeterli bulmama
7. Ben geçmişimi, yaşadıklarımı yazmak istemem. Çünkü böyle yapıtlar yazın değeri taşımaz. Oysa ben yazınsal nitelikli yapıtlar oluşturmak isterim. Sanattaki yaratıcılığımı da ancak bu yolla ortaya koyabilirim.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir?
A) Yaşananları olduğu gibi anlatmak, yaratıcılığı sınırlar.
B) Yazınsallık yeni buluşlarla gerçekleştirilebilir.
C) Yazınsal yaratılardaki kişilere, gerçek yaşamda rastlanmaz.
D) Yazarlar, kendi yaşamlarını konu edinmekten
kaçınmalıdır.
E) Yazınsal yaratıcılığa, yeni yazı türleri deneyerek ulaşılır.
8. Türkiye’de en çok tüketilen peynir hangisi diye sorulsa cevap hazırdır: Beyaz peynir. Kimileri depolarda bekletilmeden taze tüketilirken kimileri de salamura olarak bekletildikten sonra tüketilir. Özellikle Marmara Bölgesi’nde daha çok koyun sütünden elde edilen
beyaz peynirler yumuşak ve yağlı olduğu için çok beğenilir. Ezine, Biga ve Edirne’deki lezzetli koyun sütü, salamura beyaz peynirin ötekilerden daha çok tüketilip ünlenmesini sağlamıştır. Bu arada keçi ve inek sütünden yapılan Antalya beyaz peyniri de unutulmamalıdır.
Bu parçada beyaz peynirlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Bir türünün niçin beğenildiğine
B) Günlük olarak yenmesi gereken miktara
C) En çok hangi çeşidinin yendiğine
D) Nerelerde üretildiğine
E) Kullanılan sütün özelliklerine
9. Türkiye’de en çok tüketilen peynir hangisi diye sorulsa cevap hazırdır: Beyaz peynir. Kimileri depolarda bekletilmeden taze tüketilirken kimileri de salamura olarak bekletildikten sonra tüketilir. Özellikle Marmara Bölgesi’nde daha çok koyun sütünden elde edilen beyaz peynirler yumuşak ve yağlı olduğu için çok beğenilir. Ezine, Biga ve Edirne’deki lezzetli koyun sütü, salamura beyaz peynirin ötekilerden daha çok tüketilip ünlenmesini sağlamıştır. Bu arada keçi ve inek sütünden yapılan Antalya beyaz peyniri de unutulmamalıdır.
Bu parçada beyaz peynirlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Bir türünün niçin beğenildiğine
B) Günlük olarak yenmesi gereken miktara
C) En çok hangi çeşidinin yendiğine
D) Nerelerde üretildiğine
E) Kullanılan sütün özelliklerine
10. Saymakla bitmez benim vazgeçemediklerim. Örneğin vazgeçemediğim alışkanlıkların başında evimin, mutfağımın temizliği ve kendi temizliğim gelmektedir. Yemeği, ütüyü, asla başkasına yaptırmamak da bunlar arasındadır. Bilmediğim bir kente gittiğimde onun ara sokaklarına dalıp yorulana kadar dolaşmak bir başka alışkanlığımdır. Bunlara, akşam baş ucuma koyduğum kitabı, uyanır uyanmaz elime almayı da ekleyebilirim. Daha başkalarını da sayayım mı? Arkadaşlarımı yemeğe çağırmak, alçak sesle gün boyu şarkı söylemek, müzik dinlemek…
Kendisinden böyle söz eden kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Temizliğe önem veren
B) Zamanını planlı bir biçimde kullanan
C) Değişik yerleri görmekten hoşlanan
D) Evinin işlerini kendisi yapan
E) Okuma alışkanlığı olan
11. Bu kitapta, Osmanlılar döneminde yazılmış şiirlerde adları geçen kuşlar anlatılıyor. Kitap, yazarın daha önce yayımlanmış olan bir kitabının genişletilmiş biçimi. “Türk Mitolojisinde Kuşlar”, “Osmanlı Kültüründe Kuşlar” ve “Kuş Edebiyatımız” isimli üç kısa bölümden sonraki bölümde, kuşların Osmanlı şiirindeki izleri araştırılıyor. Bu bölümde söz konusu kuşların özelliklerinden, yaşadığı bölgelerden ve Osmanlı şiirine yansıma şekillerinden söz ediliyor ve
örnekler veriliyor. Kitabın sonunda da, araştırmaya konu edilen bazı kuşların fotoğraflarından oluşan bir albüm bulunuyor.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Konuya değişik yönlerden yaklaşılmıştır.
B) İçerik bakımından, yazarının bir başka yapıtıyla benzeşmektedir.
C) Bölümlere ayrılmış ve resimlerle zenginleştirilmiştir.
D) Örnekler de içerdiğinden hacimce büyüktür.
E) Konu, Osmanlı devrindeki şiirle de ilişkili olarak ele alınmaktadır.
12. Kimi yazarlar yazdıkları makalelere de deneme deyip işin içinden çıkıveriyorlar. Halbuki tür olarak deneme başka, makale başka. Denemeden makale tadı alındı mı o artık deneme olmaktan çıkar. Makale, bilimsel, toplumsal, siyasal ve yazınsal konuları açıklayıcı, kanıtlayıcı ve yorumlayıcı nitelikler taşır. Bu bakımdan makale yazarının biçemi yoktur. Dilin kalıplaşmış kurallarına uymak makale yazmaya yeter. Yazar kendine özgü bir biçem geliştirememiş, dili yaratıcı boyutlarda kullanamamışsa, ortaya konulan yazı deneme değil, bal gibi makaledir.
Bu parçadan, makaleyle ilgili olarak aşağıdaki
yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) Bilgi yönü ağır basar.
B) Kişiye özel bir anlatım biçimi yoktur.
C) Denemeyle karıştırılan yönleri vardır.
D) Bilgilendirici bir amaç güder.
E) Çoğu ansiklopedik bilgiler içerir.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “de” sözcüğü, cümleye “aynı zamanda” anlamı katmıştır?
A) Ben de ülkeme bir daha dönemeyeceğimi düşünüp üzülüyorum.
B) Arabayı buraya park ederim de buradan geri çıkabileceğimden kuşkuluyum.
C) Çocuk, lunaparkı görünce, eve gitmem de gitmem, diye tutturmuş.
D) Arkadaşları gülüp eğleniyordu da onun ağzını bıçak açmıyordu.
E) Bu sözleri, onun sizi destekleyeceğini de gösteriyor.
13. Ben edebiyatla ilgilenmeye çok geç başladım.
Aslında yaşamımda edebiyat ve sanat her zaman
vardı, ama edebiyata yönelmek için koşullar uygun değildi. Çünkü bizden beklenen, yalnızca derslerimize çalışmamızdı. Doğrusunu söylemek gerekirse biz de edebiyata ilgi duymuyorduk.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi
“gerçekte” anlamındadır?
A) Aslında
B) Ama
C) İçin
D) Çünkü
E) Yalnızca
15. Ozan, kendinden başka ozanlara, başka ozanlardan kendine gide gele pişer ve olgunlaşır. Bu nedenle ozanın başkalarından ayrılan yönlerini ortaya koyması, kendine varması kolay olmaz. Uzun ve yorucu bir yolculuktur bu.
Bu parçada geçen “kendine varmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) örnek almak
B) özgün olmak
C) özveride bulunmak
D) eleştiri yapmak
E) ilgi görmek
16. Ben, tek anlamı olmayan, kendini hemen ele vermeyen, sorular sorduran, bir süre sonra tekrar okuma isteği uyandıran, zor metinleri seviyorum.
Bu cümlede geçen “sorular sordurmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) deneyimlerden yararlanmak
B) gerçekleri anlatmak
C) düşünmeyi sağlamak
D) açıklama yapmak
E) anlaşılır olmak
17. (I) Kalp-damar hastalıkları, Avrupa’daki ölümlerin yüzde 49’unu oluşturuyor. (II) Bu hastalıklar, Avrupa’daki ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alıyor. (III) 65 yaşın üstündeki üç kişiden birinin ölümü bu hastalığa bağlanıyor. (IV) 2020 yılında da kalp-damar hastalıklarının bu durumunu sürdüreceği düşünülüyor. (V) Sağlık harcamalarında da en önemli payı bu hastalıklar alıyor. (VI) Türkiye’de her yıl, kalp damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle kriz geçiren 300 bin kişiden 150-200 bininin öldüğü sanılıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde “tahmin” söz konusudur?
A) I. ve II.
B) I. ve III.
C) II. ve IV.
D) IV. ve VI.
E) V. ve VI.
18. (I) Termoslarda, aralarında boşluk bulunan, iç içe geçmiş iki kap vardır. (II) Dıştaki metal bir kap, içteki ise genellikle bir cam şişedir. (III) İkisinin arasındaki hava boşaltılmıştır. (IV) Boşaltılmış bir ortamda hava molekülleri bulunmadığından ısı iletilmez. (V) Maddenin başlangıçtaki ısısı korunur. (VI) Böylece termosa
konan sıvı, sıcaksa sıcak, soğuksa soğuk kalır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “neden” belirtilmiştir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
19. Aşağıdaki özdeyişlerin hangisinde “koşul” söz konusudur?
A) Taşı delen, suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.
B) Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa yanlışınız
çok demektir.
C) Hareketler, sözcüklerden daha fazla konuşur,
daha çok şey anlatır.
D) Sabır ve zaman, şiddet ve öfkenin yapabileceğinden daha çok iş başarır.
E) Hiçbir zaman çıktığınız kapıyı hızla kapatmayın, geri dönmek isteyebilirsiniz.
20. (I) Kütüphanemizdeki yıpranmış kitaplar onarıma alınmadan önce sayfa numaraları denetlenir. (II) Numarası olmayan sayfaların sırasının bozulmaması için önce sayfalara numara verilir. (III) Ardından kitabın cildi sökülerek böceklerin yediği sayfalar onarılır.
(IV) Patoloji işlemi tamamlandıktan sonra kitap, dikişi yapılarak cilt servisine gönderilir. (V) Cilt servisinde deri, ebru, lake ve kumaş kaplı eski kapaklar ustalıkla onarılır; gerekirse kitabın ait olduğu dönemin özelliklerine göre yeni ciltler yapılır. (VI) Kimi zaman üç gün süren kimi zaman da bir yıla varan bir onarım işlemidir bu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, yapılan ilk kontrolden söz edilmektedir.
B) II. cümlede, onarımdan önce yapılacak bir işlem anlatılmaktadır.
C) IV. cümlede, bitirilen işleme ve ondan sonra yapılacak işe değinilmektedir.
D) V. cümlede, kitabın dış görünümüyle ilgili işlerden söz edilmektedir.
E) VI. cümlede, sözü edilen işlemlerin uzmanlık gerektirdiği belirtilmektedir.
21. (I) İki saattir yolda olan İdris, sonunda yorgun argın, nehre ulaşmıştı. (II) Nehre bakan tepede pürüzsüz, dik gövdeli ağaç kümeleri vardı. (III) Ağaçlar öylesine sıktı ki dalları birbirine karışmıştı. (IV) Dallar arasına gerilmiş örümcek ağları güneşte parlıyordu. (V) Ağaçların arasından, yanında bir deri bir kemik kalmış siyah tazısıyla avcı kılıklı bir adam göründü.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir kişinin durumu anlatılmaktadır.
B) II. cümlede, bir engebenin konumundan ve görüntüsünden söz edilmektedir.
C) III. cümlede, ağaçların durumuyla ilgili bir açıklama yapılmaktadır.
D) IV. cümlede, bir böceğin ormanda nasıl beslendiği anlatılmaktadır.
E) V. cümlede, görülen kişiyle ilgili betimleme yapılmaktadır.
Cevap Anahtarı çok yakındı