Kelime Öğrenme Teknikleri ve Yöntemleri
Kelime soyut bir varlık değildir. Bir tohumun gelişmesi nasıl bir iklim, bir toprak özelliğiyle bağlı bulunursa bir kelime de bir milletin sosyal ve tarihsel varlığına bağlıdır.
Kelime soyut bir varlık değildir. Bir tohumun gelişmesi nasıl bir iklim, bir toprak özelliğiyle bağlı bulunursa bir kelime de bir milletin sosyal ve tarihsel varlığına bağlıdır.
Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi bugüne kadar pek üsütünde durulan ve akademik olarak irdelenen bir konu olmamıştır. Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi daha çok öğrenme alanlarıyla ilişkilendirilmiştir. Bu yazıda konunun başka bir yönüne yani Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi boyutuna odaklanmayı düşünüyoruz. Şimdi bu alanları okuma eylemiyle ilişkisine adım adım bakalım:
Bu çalışmada sizlere “Anlama eylemi nedir; anlama eyleminin yöntemleri nelerdir, hangi aşamaları vardır? Pratik anlama için hangi çalışmaların yapılması gerekir?” sorularının cevaplarını doyurucu açıklamalarla vermeye çalıştık. Sizlere yarar sağlaması dileğiyle.
Yönlendirici Kelimeler ve Okuma Amaçları Okumada yönlendirici sözcüklerin işlevi için her şeyden önce okuma amacını belirlemeliyiz: Neden okuyorum, ne elde etmek istiyorum? Okuma amacı olmadan yapılacak bir okuma gelişigüzel olacağı için çokça vakit kaybedersiniz. Okumada Yönlendirici sözcüklerin işlevi sadece okuma amacını belirlemede işe yaramaz. Keza metinlerin ağırlık merkezlerinin belirlenmesinde işe yarar. Ana Düşünce Nasıl Bulunur?…
Devamı
“Tema ne demek?” diyorum. Duyduk sanırım ama bilmiyoruz, diyor çocuklar. “Doğa” kavramı için “ağaç ve kuş” diyor birisi. Haydi, biraz yaklaştı, diyorum. “Evren” için sözlüğü açıyor “kozmos, kâinat” karşılıklarını okuyamıyor. Okuma bilmediğinden değil, sözcükler yabancı geliyor. “Tema” kelimesinin anlamına bakıyor sözlükten ama “sanat yapıtları” ifadesini okuyamıyor. Çünkü “yapıt” sözcüğü de anlamca yabancı geliyor. Çocuklar sözcükleri…
Devamı
Okuduğumuz bir yazı bize ne kazandırmalıdır? Bu sorununun cevabını her yazar ve okur farklı verir? Kimisi beni etkilemelidir, cevabını verir. Kimisi hem bir etki bırakmalı hem beni alıp sürüklemelidir, der. Kimi de üslup kaygısıyla okur. Yazarın üslubunun meftunudur. Yalın mı, süslü mü, duru mu, akıcı mı? vb. kaygılarla okur. Kimisi yazarın meftunudur. O yazar ne yazarsa yazsın okur.
1. Bir bütün olarak kitabın konusu nedir? Kitabın ana düşüncesini ve yazarın ana düşünceyi somutlaştırmak için başvurduğu yan düşünceleri bulmalısınız.
2. Ayrıntılı olarak ne söyleniyor ve nasıl? Yazarın belirli mesajını oluşturan ana fikirleri, iddiaları ve argümanları keşfetmeye çalışmalısınız.
3. Kitap tamamen ya da kısmen doğru mu? İlk ikisini cevaplayana kadar bu soruyu cevaplayamazsınız. Doğru olup olmadığına karar vermeden önce ne söylendiğini bilmek zorundasın. Ancak bir kitabı anladığınızda ciddi bir şekilde okuyorsunuz demektir.
“Okuduklarımızı nasıl hatırlarız?” sorusun cevabını bulmak istiyorsanız bu yazımız tam da size göre. Keyif almanız dileğiyle!
Paragraf Soru Çözüm Teknikleri Kampında ÖSYM’nin son yıllarda yaptığı bütün sınavlarda “Paragraflı Soru Tiplerini Anlama ve Yordama” ya ilişkin üst biliş beceriler yoklanmaktadır. Keza bu soru tipleri de her geçen sene artırılmaktadır. Örneğin TYT’nin 40 Türkçe sorusunun 32 tanesi, felsefe ve din dersinin tamamı bu tip sorulardan oluşmaktadır. AYT edebiyat testinin 5 sorusu, yine paragraflı soru tiplerinden oluşmaktadır. Diyelim ki KPSS’ye girdiniz, 30 Türkçe sorusunun 20 tanesi paragraflı soru tipleriyle ilgilidir. Keza ALES ve DGS ölçmelerinde 50 sorunun 42’si yine paragraflı soru tiplerine ilişkindir. Bu durum, bu tip soruların sınavları başarıyla geçmenin temel anahtarı olduğunu göstermektir.
Okuduklarımızı Hatırlama Yöntemleri yazımızda daha önce başladığımız “Bir yazıyı okuduktan sonra okuduklarımızı tekrar nasıl hatırlayabiliriz?” konusunu biraz daha geliştirerek konun başka boyutlarına geçmek istiyoruz. Umarız bir yazıyı okuduktan sonra tekrar hatırlama teknikleri noktasında size fayda sağlamış oluruz.