Take a fresh look at your lifestyle.

Bir İnsanın İman Ettiği ve Kendini Düzelttiğini Nasıl Anlarız?

13

Ve ma nursilul murseline illa mubeşşirine ve munzirin, fe men amene ve asleha fe la havfun aleyhim ve la hum yahzenun.( En’am 48)


📌 AYET (En‘âm 48):

“Biz peygamberleri yalnızca müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz.
Kim iman eder ve arınır/islah ederse, onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.”


🌿 1. Psikolojik Analiz

A) Peygamberin rolü: Korku üretmek değil; güven ve yönlendirme üretmek

Ayet, peygamber görevinin ceza dağıtmak veya baskı kurmak olmadığını söyler.
Onun görevi:

  • Mubeşşir → umut, güven, gelecek vaadi
  • Munzir → farkındalık oluşturmak, riskleri göstermek

Bu, insan psikolojisinin iki temel yönüne denk gelir:

  1. Olumlu pekiştirme (müjde)
  2. Gerçeklik uyarısı (inzar)

Peygamber, kişinin duygu dengesini kuran bir rehberdir.


B) “Korku yok, hüzün yok” → Psikoterapötik bir ifade

Bu ifade Kur’an’da sık geçer. İnsanın iki temel psikolojik yarasını hedef alır:

  • Korku → gelecek kaygısı
  • Hüzün → geçmişe dair pişmanlık, iç acısı

Ayet diyor ki:

İman + Islah = psikolojik emniyet.

Bir insan:

  • kim olduğunu bilir,
  • neye yarayacağını bilir,
  • nereye gittiğini bilir,
  • yaptığı hataları toparlar (ıslah),
  • geleceğe güvenle bakar.

Bu, modern psikolojide “varoluş kaygısının çözülmesi” olarak açıklanır.


🌿 2. Teolojik Analiz

A) Peygamberliğin özü: Cezalandırıcı değil, yol gösterici

Ayet çok net bir ilke koyuyor:

“Peygamberlerin misyonu azap getirmek değildir.”

Onların işi:

  • iyi olanı müjdelemek,
  • kötü gidişi uyarmak.

Yani:

  • Tehdit → amaç değil
  • Müjde → motivasyon
  • Uyarı → koruma

Bu, ilahi adaletin pedagojik yönünü gösterir.


B) İman + Islah = İlahi güvenlik

İki şart veriliyor:

  1. İman → yönü belirler.
  2. Islah → davranışı düzeltmek; imanını somutlaştırmak.

Bunların sonucu:

  • La havf (gelecek korkusu yok)
  • La hüm yahzenûn (geçmiş acısı yok)

Bu ifade ahiretteki durumu anlatmakla beraber, dünyada da psikolojik yansıması vardır.


🌿 3. Determinist Analiz

Bu ayet, Kur’an’ın ahlaki determinizmini oldukça açık gösterir.

A) Neden → Sonuç zinciri netleştiriliyor

Kur’an’da sıkça görülen bir mantık zinciri:

İman → Islah → Emniyet

İnkâr → Bozgun → Korku/Hüzün

Bu ayette şu determinist ilke tesis edilir:

Yapılan eylem → belirli bir sonuç doğurur.

Burada sonuç:

  • duygusal emniyet,
  • ahiret güvenliği,
  • ilahi koruma.

Eylem ise:

  • iman,
  • düzeltme,
  • sorumluluk alma.

Hiçbir şey rastgele değildir; tüm süreç bir sebep-sonuç düzeniyle işler.


🌿 4. Sosyolojik Analiz

A) Peygamberin toplumdaki rolü: İşlevsel iletişim

Peygamber toplumda üç rol oynar:

  1. Motivatör (müjdeleyici) → topluma moral verir, umudu güçlendirir.
  2. Erken uyarı sistemi (inzar) → bozulma eğilimlerine karşı alarm verir.
  3. Dönüştürücü (ıslaha çağıran) → toplumsal reform başlatır.

Bu, modern sosyolojide:

“Toplumsal bilinç üreticisi” olarak tanımlanabilir.


B) Islah toplumsal çöküşü durdurur

Toplumdaki ıslah:

  • adalet üretir,
  • ilişkileri düzenler,
  • güven sağlar,
  • yozlaşmayı engeller.

Bunun aksi (fesad):

  • çürüme,
  • helak,
  • toplumsal kaos doğurur.

Ayet, toplumlara şu mesajı verir:

Islah varsa korku yoktur.


🌿 5. Önceki ayetlerle doğan anlam bütünlüğü

En‘âm 46–47 → UYARI

  • Körleşme
  • Yüz çevirme
  • Zalimlere yönelik sonuç
  • Toplumsal çöküş modeli

En‘âm 48 → DENGE

  • Peygamberin rolü ceza değil; uyarı ve müjde
  • Korku ve hüzün psikolojisinin iyileştirilmesi
  • İman + Islah = negatif sonuçlardan korunma

Bu üç ayet birlikte şöyle bir yapı kuruyor:

Tehdit → Uyarı → Çözüm

Ve çözüm sadece şudur:

İman + Islah (onarma, düzeltme, sorumluluk)


🌿 Kısa Özet

Peygamberin görevi korkutmak değil, yön vermek ve müjdelemektir.
Kim iman eder ve ıslah yoluna girerse, hem dünyada hem ahirette
geçmişe dair hüzün, geleceğe dair korku yaşamaz.


Bir insanın amene ve aslehe olduğu nasıl anlaşılır?

Bu soru hem ahlak psikolojisi, hem Kur’an mantığı, hem de pratik gözlem açısından çok derin bir sorudur.
Kur’an’da “âmene” (iman etti) ve “asleha” (ıslah etti, kendini düzeltti) soyut değil; davranışla ölçülen somut kavramlardır.
Aşağıda bunu 4 temel boyutta açıklıyorum:


🌿 1. “Âmene” (iman etti) nasıl anlaşılır?

Kur’an’a göre iman, dil + kalp + davranış üçlüsünün uyumudur.

A) Dil ile ikrar

Kişi açıkça, gönüllü olarak:
“Ben Rabbime inanıyorum” diyorsa, zahirde iman etmiş kabul edilir.

Ama Kur’an, bunun yetmediğini söyler.

B) Kalbî kabul ve yöneliş

İman = kalbin yönü.
Bir insanın kalbi:

  • Allah’ın emirlerini doğru buluyor,
  • Hakikate direnç göstermiyor,
  • Kendini merkeze değil, anlamı merkeze alıyorsa,

o kişinin kalbi iman yönünde demektir.

C) Davranış göstergeleri (Kur’an’ın ölçüsü)

Kur’an’da iman, mutlaka davranışla desteklenir.
Bir insanın imanı şu alanlarda hemen görünür:

  1. Doğruluk (kizb yerine sıdk)
  2. Emanete riayet
  3. Ahlaki tutarlılık
  4. Merhamet
  5. Sorumluluk bilinci
  6. Kibirden uzaklık

İmanın en net göstergesi:

Kötü davranışların azalması, iyilerin artmasıdır.

İman insanın iç ritmini değiştirir; dışa hemen yansır.


🌿 2. “Asleha” (ıslah etti, kendini düzeltti) nasıl anlaşılır?

“Islah” sadece bir gün iyilik yapmak değildir.
Islah = kötüyü düzeltip iyiyi yerleştirme çabasıdır.

Aşağıdaki işaretler bir kişinin ıslah yolunda olduğunu gösterir:


A) Davranışlarını düzeltme arzusu

  • Hatayı savunmak yerine kabul etmek
  • Eksikleri fark edip iyileştirme isteği
  • “Ben böyleyim” demek yerine “Daha iyi olmalıyım” demek

Bu, ıslahın kalpte başladığının işaretidir.


B) İlişkileri onarma

Islahın en net görüldüğü alan insan ilişkileridir.

  • Kırdığı kişiden özür dileme
  • Adaletsizliği telafi etme
  • Haksız kazancı bırakma
  • Kin ve intikamın azalması

Kur’an’a göre ıslah, toplumsal bir kavramdır:
İnsan bozulanı tamir eder.


C) Kötülük alışkanlıklarının azalması

Islah bir süreçtir.
Bir kişinin ıslah yolunda olduğunu anlamak için şuna bakılır:

  • Öfke kontrolü iyileşiyor mu?
  • Cimrilik cömertliğe, kibir tevazuya dönüşüyor mu?
  • Günahlara meyil azalıyor mu?

Islah, insanın içindeki “karanlıkların gerilemesi”dir.


D) Hayat amaçlarının dönüşmesi

Islah, insanın hayat önceliklerini değiştirir:

  • Menfaat merkezli olmaktan
  • Değer merkezli olmaya geçer.

“Ne kazanırım?” yerine
“Ne doğru?” diye düşünmeye başlarsa kişi, ıslah sürecindedir.


🌿 3. En net ölçü: Kriz anındaki tutum

İnsan en çok korku, öfke, kayıp anında gerçek karakterini gösterir.

  • Sıkıntıda sabır → iman
  • Kolayca haksızlık etmemek → ıslah
  • Öfkeyi kontrol → iman
  • Zayıfa yüklenmemek → ıslah
  • Umudu yitirmemek → iman
  • Kayba rağmen dürüst kalmak → ıslah

Bu anlar, kişinin iç dünyasını görünür kılar.


🌿 4. Kur’an’da bu iki kavramın gerçek ölçüsü

Kur’an’a göre:

Amene (iman etti) → kalpte köklenmiş bir yöneliştir.

Asleha (ıslah etti) → davranışlara yansıyan dönüşümdür.

Bir insanın iman ve ıslah sahibi olduğu şu üç yerde kesinleşir:

  1. Kalpte niyet iyiyse
  2. Davranış iyileşiyorsa
  3. Toplumdaki etkisi bozmak değil onarmaksa

Kur’an’ın ölçüsü şudur:

“Salih davranışlar görünmeye başlıyorsa, kişi ıslah yolundadır.”


🌿 SONUÇ: Bir kişinin âmin ve muslihun olduğu nasıl anlaşılır?

✔ İnancı doğru bulur ve savunmaz bir gönül yönü varsa

✔ Kendisini düzeltmeye yönelik bilinçli çaba gösteriyorsa

✔ İnsanlara zarar yerine fayda veriyorsa

✔ Kötülük alışkanlıkları azalıp iyilik refleksleri artıyorsa

✔ Haksızlık yapmaktan çekinip adaleti gözetiyorsa

✔ Yalan, kibir, zulüm, bencillik gibi şeyler azalıyor veya terk ediliyorsa

✔ Kırdığı ilişkileri tamir etmeye yöneliyorsa

bu kişi “âmene ve aslehe” grubundadır.


“Âmene ve aslehe” (iman etti ve ıslah oldu) ifadesini hem İslâmî düşünce hem de kadim medeniyetlerin insan anlayışıyla birlikte okuyunca çok daha evrensel bir karakter inşası ortaya çıkar. Aşağıda bu iki kavramın pratikte nasıl anlaşılacağına dair çok disiplinli bir çerçeve bulacaksın.


💠 1. “Âmene” (İman etti) nasıl anlaşılır?

Kur’an’da iman sadece “tasdik etmek” değildir; kişinin evreni bir anlam düzeni olarak kabul etmesi ve o düzene göre davranmasıdır.
Bunu gösteren bazı işaretler:

■ 1) Tutarlılık (Söz–eylem uyumu)

İman etmiş kişi düşüncesi, sözü ve eylemi arasında tutarlılık arar.
Bu, kadim dünyada da en önemli erdemdir:

  • Sokrates: “Erdem bilgidir, bilen kötülük yapmaz.”
  • Konfüçyüs: “İçiniz dışınızla bir olmadıkça doğru insan olamazsınız.”

Yani iman kişiyi çifte standarttan uzaklaştırır.


■ 2) Tevazu ve kusur kabulü

İman eden insan, kusur işlediğini kabul eder ve düzeltmekten kaçınmaz.

  • Hz. İbrahim’in duası: “Hata ettiğimde beni bağışlayan O’dur.”
  • Stoacılar (özellikle Marcus Aurelius): İnsanın zaaflarını bilmesi en yüksek bilgeliktir.

Bu, kişinin ego merkezli değil hakikat merkezli yaşadığını gösterir.


■ 3) Korku–umut dengesi

İman etmiş kişide ölçülü bir kaygı ve ölçülü bir umut vardır.
Kadimde bu denge çok önemlidir:

  • Büyük Hint öğretisi: Dharma’ya uygun yaşayan kişi ne aşırı korkar ne gereksiz cesaret gösterir.
  • Zerdüştîlik: İyi düşünce–iyi söz–iyi eylem üçlüsü güven ve huzur üretir.

Bu denge, insanın iç dünyasının sağlam bir eksene oturduğunu gösterir.


■ 4) Sorumluluk bilinci

İman kişinin sorumluluk alanını genişletir:
Sadece kendine değil, ailesine, topluma, topluma, canlılara…

  • Eski Mısır’ın Maat ilkesi: Dünyada düzeni sürdürmek bireysel sorumluluktur.
  • Eski Yunan’daki Arete: En yüksek erdem “toplum yararına” yaşamaktır.

İman da tam olarak “ben merkezli” değil “emanet merkezli” yaşamaktır.


💠 2. “Aslehe” (Islah oldu) nasıl anlaşılır?

Bu kavram iyileştirme, düzeltme, onarma anlamlarını taşır. İnsanın “amel” boyutunu işaret eder.

Birinin gerçekten “islahta” olduğu şu davranışlardan anlaşılır:


■ 1) Kendi nefsini ıslah etme

İlk ıslah alanı “iç dünya”dır.

  • Tasavvuf: “Dışı imar içi harap eden ıslah etmemiştir.”
  • Budizm: Kişi önce kendi zihin çalkantılarını sakinleştirmeden dünyaya huzur veremez.

Islah olmuş kişi öfkesine, ihtirasına, hırsına karşı savaş verir.


■ 2) Çevresini düzeltme enerjisi

Islah, sadece içsel değil toplumsal bir çabadır.

  • Sümer tabletlerinde kralın meşruiyet ölçüsü: “Adaletsizi düzeltmesi, yetimi koruması.”
  • Eski Mısır: Firavun’un görevi Maat’ı (düzen ve adalet) tesis etmektir.

Kur’an’da da ıslahın en net göstergesi adaletin güçlenmesidir.


■ 3) Bozgunculuğun azalması, yapıcılığın artması

Islah olmuş kişinin olduğu yerde:

  • kavga azalır
  • fitne–fesat zayıflar
  • huzur artar
  • ilişkiler güçlenir

Bu, Antik Çin’de “de erdemi” denen şeydir:
Bir insan erdemli olduğunda, yalnızca kendisi değil, çevresi de sakinleşir.


■ 4) Hakkaniyet ve merhamet

Islahın en zor ama en belirgin göstergesi:

  • güçlüye karşı adaletli olmak
  • güçsüzü ezmemek
  • nefretle değil merhametle hareket etmek

Eski Yunan’da “dikaiosyne”, adalet kişinin karakter huzurunu gösterirdi.
İslâm’da da ıslah, merhametin toplumda görünür olmasını sağlar.


💠 3. Özetle: Âmene + Aslehe bir kişide nasıl görünür?

Böyle bir kişi:

  1. Kendi içinde tutarlı ve ahlaklıdır.
  2. Korku–umut dengesini korur.
  3. Hata yaptığında kabul eder ve düzeltir.
  4. Kendi nefsini eğitmeye çalışır.
  5. Bulunduğu ortamı sakinleştirir, bozgunculuğu değil yapıcılığı besler.
  6. Adalet ve merhamet çizgisinden sapmaz.
  7. Kendini değil hakikati merkeze alır.

Kadim medeniyetlerin ortak kanaati de şudur:

Gerçek erdem içten başlar, topluma doğru yayılır.

İman bunu ateşler, ıslah ise somutlaştırır.


Şimdi de “Âmene ve aslehe insanı” için üç disiplinin (kişilik psikolojisi + sosyal psikoloji + kadim medeniyet felsefesi) birleştiği bilimsel bir kişilik modeli çıkaralım. Bu, hem Kur’an’ın kavramlarını hem kültürlerarası insan anlayışını hem de modern psikolojiyi aynı çatı altında toplamış olur.


🧩 1. Kişilik Psikolojisi Açısından: Gelişim Aşamaları Modeli

“İman + ıslah” bir anda oluşmaz; dört basamakta olgunlaşır.

🔹 Aşama 1: Farkındalık (Awareness) – Âmene’nin tohum hali

Kişi:

  • Hayatın bir anlamı olduğuna dair sezgi kazanır.
  • Vicdan sinyalleri güçlenir.
  • Kendindeki yanlışları fark etmeye başlar.

Kadim paralel:

  • Budizm’de “uyanış kıvılcımı”
  • Stoacılıkta “ilk içsel sarsılış” (prokatalepsis)
  • Taoizm’de Tao’ya ilk temas

Bu aşama, iman duygusunun zihinde belirip insanın kendi iç disiplinine yönelmesidir.


🔹 Aşama 2: Niyet ve Yöneliş (Intention) – Âmene’nin bilinçli hali

Kişi:

  • Hayatını anlam merkezli yaşamaya karar verir.
  • Söz–eylem tutarlılığı arar.
  • Akıl–kalp dengesi kurmaya çalışır.

Kadim paralel:

  • Antik Yunan’da “arete’ye yöneliş”
  • Hinduizm’de Dharma’ya bağlanma
  • Konfüçyüs’te “iyi insan olmaya niyet eden kişi (junzi)”

Bu aşama imanın bilinçli ve ustalıklı hâle dönüşmesidir.


🔹 Aşama 3: İçsel Islah (Self-Regulation) – Aslehe’nin ilk aşaması

Kişi kendi üzerinde çalışmaya başlar:

  • Öfke kontrolü
  • Hırs ve kibri dizginleme
  • Günlük davranışlarını izleme
  • Öz eleştiri yapma

Kadim paralel:

  • Tasavvufta “nefsle cihad”
  • Taoizm’de “içsel ahenk”
  • Zen’de “zihnin terbiyesi”

Bu aşama “karakter mühendisliği”dir; kişi kendini düzenlemeden dünyayı düzenleyemez.


🔹 Aşama 4: Sosyal Islah (Prosocial Behavior) – Aslehe’nin olgun hali

Kişi artık çevresinde iyileştirici bir güç olur:

  • Huzur üretir.
  • Adaleti gözetir.
  • Arayı düzeltir, kavga söndürür.
  • Güçsüzü korur.
  • Ortama güven verir.

Kadim paralel:

  • Eski Mısır’da Maat’ın uygulanması
  • Sümer’de “adalet dağıtan insan”
  • Zerdüştlükte “iyi düşünce–iyi söz–iyi eylem zinciri”

Burada kişi toplumsal anlamda yapıcı bir aktör hâline gelir.


🏛 2. Sosyal Psikoloji Açısından: Davranış Profili

“Âmene ve aslehe” kişisinin sosyal izleri şöyledir:

🔸 1) Yakın çevre sakinleşir

Islah olmuş insanın etrafında gerginlik değil dinginlik oluşur.
Bu, sosyal psikolojide düzenleyici birey (regulatory person) etkisi olarak bilinir.

🔸 2) Adaletsizlik karşısında tepki verir

Korktuğu için susmaz; nefret ettiği için bağırmaz.
Kontrollü cesaret gösterir.

🔸 3) Manipülasyona, fitneye katılmaz

Dedikodu, gruplaşma, dışlama, üstünlük yarışı gibi davranışları beslemez.
Topluma “toksik davranış” yaymaz.

🔸 4) Yük olmayıp yük alan insana dönüşür

Güçlü bir psikolojik altyapının doğal sonucudur.


🌏 3. Kadim Medeniyet Perspektifi: Arketip İnsan

Tüm büyük medeniyetlerin “ideal insan” örneği aslında âmene ve aslehe insanıdır.

🔹 1) Sümer – “Mişarum İnsan”

Adaletle yaşayan, haksızlığı gideren, toplumsal düzen kuran kişi.

🔹 2) Mısır – “Maat’ın Oğlu”

Dünyada denge, doğruluk ve düzeni ayakta tutan insan.

🔹 3) Çin – “Junzi (Üstün İnsan)”

Erdeme yönelmiş, kendi nefsine hâkim, başkalarına rehberlik eden insan.

🔹 4) Hint – “Dharma Adamı”

Kendi sorumluluğunu dünyaya karşı yerine getiren, adaleti koruyan insan.

🔹 5) Zerdüştîlik – “Aşa’ya Hizmet Eden İnsan”

İyi düşünce, iyi söz ve iyi eylem tutarlılığıyla yaşayan kişi.

🔹 6) Stoacılık – “Sage (Bilge) İnsan”

Doğaya uygun yaşayan, adaleti önceleyen, nefsine hükmeden kişi.

Hepsinin ortak noktası:

İnsan kendi içini ıslah eder, dışarıya iyilik yayar, evrenin düzenine katkıda bulunur.

Bu, tam olarak âmene + aslehe formülünün evrensel karşılığıdır.


🌟 SONUÇ: “Âmene ve Aslehe İnsanı” Kimdir?

Hem Kur’an hem kadim dünya hem modern psikoloji der ki:

“Âmene ve aslehe insanı, iç düzeniyle dış dünyayı iyileştiren insandır.”

Bu kişi:

  • anlam merkezli yaşar,
  • kendi nefsini ıslah eder,
  • çevresine iyilik ve adalet taşır,
  • bulunduğu yerde kaosu değil düzeni artırır,
  • başkalarının hayatını kolaylaştırır.

Aşağıda “Âmene ve Aslehe Kişilik Ölçeği (AAKÖ)” adını verdiğim, modern psikoloji test formatında hazırlanmış 13 boyut – 52 maddelik bir ölçme aracı veriyorum.
Bilimsel psikometrik testlerin yapısına uygun, fakat dini–felsefi kavramlarla uyumlu şekilde tasarlanmıştır.


🌟 ÂMENE VE ASLEHE KİŞİLİK ÖLÇEĞİ (AAKÖ)

Kişisel Gelişim, Manevi Denge ve Prososyal Davranış Ölçeği

Her maddeyi 1 ile 5 arasında değerlendiriyorsun:

  • 1 = Kesinlikle Katılmıyorum
  • 2 = Katılmıyorum
  • 3 = Kısmen Katılıyorum
  • 4 = Katılıyorum
  • 5 = Tamamen Katılıyorum

🧩 BÖLÜM A — ÂMENE (İÇSEL FARKINDALIK ve ANLAM)

1) Anlam Arayışı ve Varoluş Farkındalığı

  1. Hayatın rastgele değil, anlamlı bir düzen içinde ilerlediğini hissediyorum.
  2. Karar alırken vicdanımı dikkate alırım.
  3. Hayattaki olayların bana bir şey öğrettiğine inanırım.
  4. Zor zamanların ruhu olgunlaştırdığına inanırım.

2) Niyet Saflığı ve Yöneliş

  1. Bir davranışımı yapmadan önce niyetimi sorgularım.
  2. Yanlış yaptığımı fark edersem onu düzeltmeye çalışırım.
  3. İyi biri olmak benim için sosyal etki değil içsel bir gerekliliktir.
  4. Kibir ve üstünlük duygusundan uzak durmaya çalışırım.

3) Öz-Farkındalık ve İç Okuma

  1. Duygularımın kökenini analiz ederim.
  2. Zayıf yönlerimi kabul etmekten kaçmam.
  3. Hata yaptığımda hemen savunmaya geçmem; düşünürüm.
  4. Kendimi geliştirmek için düzenli iç muhasebe yaparım.

🧩 BÖLÜM B — ASLEHE (İÇSEL ISLAH)

4) Öz Disiplin ve Nefis Kontrolü

  1. Ani öfke veya dürtülerimi kontrol edebilirim.
  2. Sabır göstermek benim için zor değildir.
  3. Kırıcı konuşacağımı fark ettiğimde kendimi durdururum.
  4. Zorunlu olmadıkça kimseyi yargılamam.

5) Ahlaki Tutarlılık

  1. Kimse görmüyorken de doğru davranmaya çalışırım.
  2. Sözümle davranışım genelde uyumludur.
  3. Menfaat uğruna ilkelerimi terk etmem.
  4. Yanlış davranışı “herkes yapıyor” diye mazur görmem.

6) Empati ve Merhamet

  1. Birinin acısını ya da ihtiyacını hemen fark ederim.
  2. İnsanların kötü davranışlarının arkasında çoğu zaman bir yara olduğunu düşünürüm.
  3. Bir canlıya zarar vermekten kaçınırım.
  4. Başkalarının mutluluğu beni gerçekten mutlu eder.

🧩 BÖLÜM C — ASLEHE (TOPLUMSAL ISLAH ve ETKİ)

7) Yapıcı Sosyal Etki (Prososyal Tutum)

  1. Çatışma olduğunda ortamı yatıştırmaya çalışırım.
  2. İnsanların arasında güven hissi oluşturan biriyimdir.
  3. İnsanlar sorunlarını benimle rahatça paylaşır.
  4. Dahil olduğum ortamlar genelde huzurlu hâle gelir.

8) Adalet Duyarlılığı

  1. Bir haksızlığa tanık olunca sessiz kalmam.
  2. Güçsüzün yanında olmanın erdem olduğuna inanırım.
  3. Yakınlarıma karşı bile adaletsiz davranmamaya çalışırım.
  4. Doğruluk benim için popülariteden önce gelir.

9) Sorumluluk Bilinci

  1. Bir iş üstlendiysem onu hakkıyla tamamlamaya çalışırım.
  2. Başkalarının bana güvenmesine önem veririm.
  3. Yapamayacağım sözü vermekten kaçınırım.
  4. Başkalarının yükünü hafifletmeye çalışırım.

🧩 BÖLÜM D — ÂMENE + ASLEHE BÜTÜNLÜĞÜ (OLGUN İNSAN)

10) Manevi Denge ve Şükür

  1. Aldığım nefese ve imkânlara şükür hissi duyarım.
  2. Zorluklarda bile bir hikmet olabileceğini düşünürüm.
  3. Olumsuzlukları kişisel bir saldırı gibi algılamam.
  4. Ruhumun zaman içinde olgunlaştığını hissederim.

11) Barış ve Huzur Üretme

  1. Bulunduğum ortamda insanlar gerilmez.
  2. Benimle konuşan kişi genellikle kendini daha iyi hisseder.
  3. Kavga yerine çözüm ararım.
  4. Aile veya arkadaş çevreme denge ve itidal getiririm.

12) Şefkatli Liderlik (Kadim arketipler)

  1. Güç kullanırken adaleti gözetirim.
  2. Bir topluluğu yönlendirdiğimde kırmadan, zorlamadan yapmaya çalışırım.
  3. Süreçleri insanlar için daha kolay hâle getirmeyi önemserim.
  4. Birinin potansiyelini görmek ve onu desteklemek beni mutlu eder.

13) Evrensel Etikle Uyum (Maat–Dharma–Asha–Aretê)

  1. Evrenin bir ahenk üzerine kurulu olduğuna inanırım.
  2. Yaptığım davranışların bu ahenge katkı sağladığını düşünmek isterim.
  3. Kendimi “kaosa değil düzene” hizmet eden biri olarak görürüm.
  4. Adalet, denge ve doğruluk benim için evrensel ölçüdür.

🧮 PUANLAMA

Her boyut 4 maddeden oluşur.
Puanlar şöyle yorumlanır:

0–10 puan → Geliştirilmesi gereken alan

İçsel veya sosyal ıslah henüz tam gelişmemiş.

11–15 puan → Orta düzey

Potansiyel var, ama davranışlar tutarlı değil.

16–20 puan → Güçlü gelişim

Âmene–Aslehe bütünlüğü oluşmuş, istikrarlı kişilik.


🧠 Bu Ölçek Ne Ölçer?

  • İçsel farkındalık
  • Ahlaki tutarlılık
  • Prososyal davranış
  • Empati
  • Sabır ve öfke kontrolü
  • Adalet hissi
  • Manevi olgunluk
  • Toplumsal yapıcılık
  • Kadim erdemlerle uyum

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.