Metinleri Anlama – Yorumlama Teknikleri ve Aşamaları
Metinleri Anlama – Yorumlama Teknikleri ve Aşamaları okumanın ne olduğunu belirlemekten geçer. Okuma, grafik işaretler yardımıyla okuyucu ile yazar arasında düşünce akışının sağlandığı ve etkileşimin gerçekleştirildiği bir süreçtir.(Güneş, 2009:218) Bu süreçte okuyucu yazarın düşüncesini anlamaya çalışmakta, yazarın bilgi ve görüşlerini öğrenmeye çalışmakta, kendi görüşleri ile yazarın düşüncelerini karşılaştırmaktadır. Yazarla etkileşim kuran okuyucu eski bilgilerini düzenleyerek yeni bilgiler de öğrenir.
Okur Metinle Nasıl İletişim Kuruyor?
Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda anlama sürecinde okurun metni okuma eylemi esnasında metindeki bilgileri aynen almadığını, metindeki bilgileri kendine göre seçtiğini, metindeki bazı bilgileri aldığını ama bazılarını görmezden geldiğini, metnin bazı yerlerine eklemeler yaptığını ve metindeki bilgileri daha önce öğrendiği bazı bilgilerle birleştirip yeni anlamlar elde ettiğini göstermektedir. (Güneş, 2009:218) Okur, metindeki bilgileri bazen almakta bazen de bu bilgilerin dışına çıkmaktadır. Böylece metindeki anlam ile okuyucunun ulaştığı anlam büsbütün farklı olabiliyor. Bu durum okurun okuma eylemi sırasında metni kendi zihin yapısına ve anlama modeline göre anlamlandırdığını göstermektedir. Yani aslında okur metinden anlamak istediğini anlıyor da denebilir. Hani biriyle konuşurken işimize geleni dinleyip gerisini es geçiyoruz ya, bu da onun gibi bir şey. Peki, bu durum, anlama eyleminin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı? Tabi ki bu durum bir avantaj değildir. Çünkü metnin yazarıyla iletişime geçen okur, yazarın tam olarak ne demek istediğini, ne yapmaya çalıştığını, yazısıyla hangi açık veya örtük göndermeler yaptığını bilmek zorundadır. Okur genel olarak metnin mesajını, özel olarak metindeki sözlerin ve cümlelerin birbiriyle etkileşiminden doğan anlamları keşfetmek zorundadır. Bunun için ne yapabilir? Öncelikle etkin ve aktif dikkatle metni okumalıdır. Pasif dikkatle metin tarandığında metnin anlamına okurun ulaşması mümkün değildir.
Okur Metinle Hangi Durumda Sağlam Bir İlişki Kurar?
Yeni bilgileri zihinsel yapıya yerleştirme işleminde metinden elde edilen yeni bilgi ve anlam, okurun önceki bilgileriyle çelişmiyorsa okurun zihinsel şemasına bilgi kolayca kabul edilir. Bu duruma özümleme denir. Yeni bilgiler, eski bilgilerle çelişiyorsa yani uyumlu değilse eski bilgiler yeni bilgilerle değiştirilmek, yenilenmek ve güncel hale getirilmek istenir. Buna alışma denir.
Peki, özümleme ve alışma evresinin sağlıklı işlemesi için gereken nedir? Bunun için özümleme ve alışma evresinde yeni bilginin adamakıllı zihinsel şemaya oturması ve okur tarafından kabul edilmesi gerekir.
Yeni Bilginin Kabulü Hangi Şartlarda Mümkündür?
- Okur yeni bilgiye ihtiyaç hissediyor mu?
- Okur, yeni bilgiyi istiyor mu?
- Yeni bilgi okurun işine yarıyor mu?
- Okur okuduğu metni anlamak zorunda mı? (Okur eğer bir hayatiyet taşıyan bir sınava girmişse sınavdaki sorulara sağlıklı cevaplar verebilmesi için okuduğu metni anlamak zorundadır.)
- Okur, yeni bilginin zihinsel şemaya nasıl yerleştireceğini biliyor mu veya buna dair bir teknik öğrenmiş mi?
- Yeni bilgi güncel ve ilgi çekici mi?
- Yeni bilgi aktarılırken doğru, geçerli ve güvenilir bir düşünceyi geliştirme yolu kullanılmış mıdır?
- Yeni bilgi açık ve yalın bir anlatımla aktarılmış mıdır?
Buna benzer birçok sorunun cevabı okuma eyleminde çok önemlidir.
Okumada Zihinsel Çatışma
Zihinsel çatışma, okurun iki düşünce ya da durum arasında kalması, bir sonuca ulaşamaması, uyumsuzluk ve sorun yaşamasıdır. Okur, okuma esnasında eski bilgilerle yeni bilgileri arasında bir çelişme görürse okuma çatışması meydana gelir. Bu çatışma da metne yoğunlaşmayı, odaklanmayı ve yeni bilgiye ulaşmayı engeller. Okuma esnasında zihinsel çatışma uzun sürerse okur güçsüz ve dengesiz duruma düşer. (Bazı öğrencilerin sınavlardan ağlayarak ayrılması bu çatışmaya bağlanabilir.)
Okur, sorunu çabuk ve etkin bir yöntemle çözemezse okuma eyleminden vazgeçmek zorunda kalır ve eğer bir sınavda ise sınav salonunu çabucak terk etmek isteyecektir. Bu duruma maruz kalan birçok öğrencim vardır ve olmaya devam edecektir. Özellikle son yıllarda Türkçeyle birlikte bütün derslerde “Paragraf Okuma, Anlama ve Yorumlama Becerileri “ ön plana çıkmıştır. Bu metinler çok uzun ya da mecaz anlamlarla örülü olduğu için öğrencilerin bu metinlerle çatıştığı ve okuma eyleminden vazgeçtiği görülmektedir.
Buradaki Ana Çelişki Şu:
Okullarda yoğun, kapalı metinlerle ilgili anlama ve yorumlama eğitimleri verilmediği (Okullarda bu eğitim verilemez çünkü analitik ve hipotetik okuma eyleminin ne olduğunu bırakın öğrenciyi öğretmen de bilmiyor.) halde hem MEB hem de ÖSYM’nin yaptığı eleme sınavlarında bir ay sonra hazırlayıcısının bile kendi sorusunu çözemeyeceği yoğun ve kapalı metinlerle sorular sorması ve öğrencilerin bu sorularla elemeye tabi tutulmasıdır.
Anlama Eylemi Nasıl Düzenlenir?
Amaç Belirleme Aşaması
Metni niçin okuyacağını belirleme aşamasıdır.
- Bu metni neden okuyorum?
- Hangi bilgileri metinden elde etmek istiyorum?
sorularına cevap aranır?
Göz Gezdirme Aşaması
- Önce başlıklar incelenir.
- Sınav sorusunu çözüyorsanız önce soru kökünü okumalıyız. Sorunun tam ve net olarak bizden ne istediğini belirlemek zorundayız. Eskiler hep şöyle derdi: Bir soruyu anlamak cevabın yarısıdır. Bu bilinçle soru köküne bakmak zorundayız.
- Ardından metnin giriş ve sonuç cümleleri okunup metindeki çekirdek konuyu ve konunun hangi yönünün geliştirildiğini kuşbakışı belirlemeliyiz. Diyelim ki çekirdek konu “ağaçlar” olsun. Ağaçların hangi yönünü ele aldığını belirlerseniz (ağaçların ruh sağlığına etkisi vb.) bu, konuya bakış açısını, yani konuyu hangi yönden ele alıp işlediğini de belirlemiş olduğumuzu gösterir.
- Ardından o sorunun cevabı için gereken ön bilgiyi yardıma çağırmak zorundayız. (Ana düşünce sorusu ise ana düşüncenin ne olduğu bilgisi gibi)
- Ön bilgiyi hatırladıktan sonra sonra o sorunun cevabının metnin hangi bölgesinde olabileceğine ilişkin bir yöntem veya tekniği de yardıma çağırmalıyız. Söz gelimi metinde değinilmeyen bir yargıyı bulmaya çalışıyorsanız buna ilişkin pratik, etkin bir stratejimizin olması gerekir.
- Eğer bir kitap okuyacaksanız yazarın ismine ve başlığa bakarak işe başlayabiliriz. Yazar hakkında ne bildiğinizi yardıma çağırmalısınız. Ayrıca kitabın arka kapak yazısı, içindekiler, ön söz, yazının giriş bölümü, sonuç bölümü, varsa yazının özeti vb. Bunlar da metni doğru, çabuk anlamada etkilidir.
Zihinsel Hazırlık/Metni İnceleme Aşaması
Ön hazırlık evresinde okur okuduğu metinle ilgili önceden edindiği birikimleri devreye sokmak zorundadır. Bunun için
1. Metne Sorular Sorma
- Bu konuyla ilgili daha önce ne biliyordum?
- Yeni bilgiler nelerdir?
2. Tahmin etme
Açıkça verilen bilgilerden akıl yürüterek yeni bilgiye ulaşma çalışmaları yapılmalıdır. Bunun için
- Anahtar kelimelerden yararlanarak örtük anlamları bulmalıyız.
- Metindeki yönlendirici sözcükleri (çünkü, oysa, halbuki, ne var ki, gelgelelim, ancak, fakat, o halde, demek ki vb.) ve bunların kullanıldığı cümlelerin anlamını didiklemeliyiz.
- Dolaylı yollardan başka anlamlara gönderme yapılan ifadeleri seçip ayırmalıyız.
Anlama Aşaması
1.Metni Eşeleme
Eşelemek, ”dağıtıp karıştırmak veya bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak” anlamına gelmektedir. Bu aşamada okur metinde anlamını bilmediği sözcükleri ve sözcük gruplarını belirleyip metinde gerçek anlamıyla mı yoksa başka anlamlarda kullanılıp kullanılmadığını belirlemelidir. Eğer sözcük veya sözcükler başka anlamlarda kullanılmışsa metinde anlamını bildiği diğer sözcüklerden ve metnin ana düşüncesinden yola çıkarak bunların anlamını belirlemelidir. Bu aşama sağlıklı bir şekilde yapılmadığında anlama eylemi tam anlamıyla gerçekleşmez.
2. Metni Didikleme
Didiklemek gerçek anlamıyla “çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak” anlamlarına gelmekte ama mecazen ”bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak” anlamına gelmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken şey şu: Nasıl ki tavuklar herhangi bir nesneyi ısırarak veya gagalayarak parçalamaya çalışıyorsa okur da bir metni en küçük parçası (sözcükler) ve en büyük parçası (metnin cümleleri) arasındaki anlamsal bağları (çözümleyip) parçalayıp verilen yeni bilgi ve anlamları keşfetmelidir. Metinde öğrendiği yeni bilginin ayrıntılarını merak edip keşfetmelidir. Örneğin Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Han Duvarları” şiirinde
“Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!
“Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı’mı el almış haram diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben”
geçen Maraşlı Şeyoğlu Satılmış’ı merak edip hikâyesini araştırırsa (kimdir, bu şiirde hangi amaçla kullanıldı, şiire kattığı değer nedir? vb.) didikleme aşaması gerçekleşmiş olur.
3. Metni Ayıklama
Ayıklamak “bir şeyin içinden işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp istenenleri çıkarmak, temizlemek” anlamına gelmektedir. Okur da metin okuması yaparken yoğun bir dikkatle metne odaklanıp işine yarar malzemeyi metnin neresinde bulabileceğini ayıklayıp ayırmalıdır. Bunun için metinde ne aradığını bilmek gerekir. Sınavda iseniz size sorulmuş soruya göre ayıklama ve ayırma yapmalısınız.
- Konuyu arıyorsanız “Bu metinde neyin sözü ediliyor?” sorusunu sorup giriş ve sonuç cümlelerine odaklanmalısınız.
- Ana düşünceyi arıyorsanız “Bu metinde anlatılmak istenen düşünce nedir veya bu metinde vurgulanmak istenen nedir?” sorularını sorup özellikle son iki cümleye, tanık varsa tanığın sözüne. Örneklemelere, karşılaştırmalara, benzetmelere odaklanmalısınız.
- Değinilmeyen, çıkarılmayan, varılmayan yargılara ulaşmak için metnin her bölgesine hakim olmanız gerektiğini bilmelisiniz.
- Akışı bozan cümleyi bulmak için konunun başka bir boyutunun ele alındığı yargıyı bulmanız gerektiğini bilmelisiniz.
- Paragrafın ikiye ayrılması için mevcut konuyla ilgili başka bir boyuta geçilmesi gerektiğini bilmelisiniz. Diğer teknikler için bireysel destek almalısınız.
4. Yazarla Söyleşme
Yazarla söyleşerek sebep – sonuç ilişkileri kurma becerisi kazanmak metni anlamada aktif okur olmayı sağlar.
- Ne okuyorum?
- Niçin okuyorum?
- Yazar ne söylemek istiyor?
- Yazar bilmediğim yeni bir bilgi veriyor mu?
- Yazarın söyledikleri yeni ve aktüel mi yoksa bildiklerimi mi tekrar ediyor?
- Yazar düşüncesini nelerle açıklamaya çalışıyor?
- Yazarın katıldığım ve katılmadığım görüşleri hangileri?
- Yazar başka yazarlardan ve yazılardan etkilenmiş mi, etkilenmişse niçin?
5. Metnin Cümleleri Arasında Var Olması Muhtemel İlişkileri Belirleme
Bir metnin cümleleri arasında
- Benzerlik
- Karşıtlık
- Eş anlamlılık
- Karşılaştırma
- Örnekleme
- Olumlu ve olumsuzluk
- Neden – sonuç
ilişkileri kurulabilir. Bu ilişkileri kurma aşamaları öğrencilere sağlıklı bir şekilde öğretilmeden gerçek bir anlama eylemi sağlanamaz.
Ayrıca
- Çıkarımlar yapma
- Özet çıkarma
- Yazarın düşüncelerini eleştirme
- Deyim ve atasözlerinin anlamının metnin mesajına katkısını belirleme
- Gerçek anlamının dışında kullanılan sözcük ve sözcük gruplarının anlamının metnin bütünüyle yani ana düşüncesiyle ilişkisini saptama işlemleri yapılmalıdır. Bu işlemler de okurun aktif ve hedefli okuma yapmasını sağlayacaktır.
6. Uygulama
Metinden ayıklayıp öğrendiğimiz bilgileri yaşamımıza uyarlama ve bilginin zihinsel egzersizler, tekrarlar yapılarak içselleştirme aşamasıdır. Buna antrenman aşaması ya da temrin aşaması da denir. Okur, sınava hazırlanan biri ise çok soru çözerek konuyu özümseyip hızlı anlama düzeyine çıkabilir.
Son Söz
Bu çalışmada sizlere “Anlama eylemi nedir; anlama eyleminin yöntemleri nelerdir, hangi aşamaları vardır? Pratik anlama için hangi çalışmaların yapılması gerekir?” sorularının cevaplarını doyurucu açıklamalarla vermeye çalıştık. Sizlere yarar sağlaması dileğiyle.
Not: Çalışmamda fikirlerinden etkilendiğim Sayın Profesör Doktor Firdevs Güneş’e teşekkür ederim.