“İyiliğe Aracılık, Kötülüğe Paydaşlık: Gazze’de İnsanlığın Tercihi”
Nisâ 85. ayet:
“Kim güzel bir şefaatte bulunursa, ondan kendisine bir pay vardır. Kim de kötü bir şefaatte bulunursa, ondan ona bir pay vardır. Allah ise her şeyi koruyup gözetendir.”
1. Ayetin Merkez Mesajı
Bu ayet, insanın sorumluluk ekseninde yaratılışına işaret ediyor. Çünkü:
- İnsan yalnızca kendisinden değil, başkalarına açtığı yol, verdiği destek, cesaretlendirdiği veya engellediği işlerden de sorumludur.
- İyiliğe aracılık eden, hayra teşvik eden, şefaat eden bundan nasip alır; kötülüğe aracılık eden, kötülüğe teşvik eden de bundan payını alır.
Yani insanın varlık gerekçesi burada aktif bir ahlaki özne olmak, dünyada hayra köprü, şerre ise set olmaktır.
2. Yaratılışın Aksı: “Şahitlik ve Katkı”
Kur’an’ın genel mesajı ile bağdaştırırsak:
- İnsan sadece bireysel bir varlık değil; aynı zamanda toplumsal bir şahittir (Ali İmran 110: “Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz…”).
- Yaratılışın ekseni yalnızca “kendi kurtuluşunu arayan varlık” değil, aynı zamanda “başkalarının kaderine katkı yapan” varlık olmaktır.
Bu ayet, insanın yaratılış gerekçesini şu aksa yerleştiriyor:
👉 İnsan, evrende iyiliği çoğaltma ve kötülüğü azaltma sorumluluğu taşıyan bir aracıdır.
3. Determinist ve Ahlaki Boyut
- Ayet, insanın “tarafsız” kalamayacağını vurgular. Bir şeye öncülük edersen, olumlu veya olumsuz, sonuçtan pay alırsın.
- Bu da demektir ki yaratılışın gerekçesi, ahlaki etki üretmektir. İnsan, varlık zincirinde bir “ahlaki sebep-sonuç aktörü”dür.
4. Evrensel Perspektif
Diğer ayetlerle bağ kurarsak:
- “Biz sizi yeryüzünde halife kıldık” (En’âm 165)
- “Biz emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk… onu insan yüklendi” (Ahzâb 72)
Bu, insanın yaratılışını halifelik ve emanet aksına yerleştirir. Nisâ 85 de bunun uygulamasıdır: İnsan halife olarak, yaptığı aracılıklarla, yönlendirmelerle, şefaatlerle iyilik veya kötülük sermayesini çoğaltır.
✅ Sonuç olarak:
Bu ayet, insanın yaratılış gerekçesinin “ahlaki sorumluluk” ve “toplumsal şahitlik” aksında durduğunu gösterir. İnsanın varlık sebebi, sadece bireysel ibadet değil, hayra aracılık eden bir ahlaki etki merkezi olmaktır.
👉 İnsan, evrende iyiliği çoğaltma ve kötülüğü azaltma sorumluluğu taşıyan bir aracıdır.” Bu ifadeye göre Gazze’de gerçekleşen zulme sessiz kalan insanlık için ne diyebiliriz?
Nisâ 85. ayetin çerçevesiyle düşündüğümüzde Gazze’deki zulme sessiz kalmak, insanlığın yaratılış ekseninden sapması anlamına gelir.
1. İyiliğe Aracılık ve Sessizliğin Zıddı
Ayet diyor ki:
- Hayra aracılık edersen, onun nasibini alırsın.
- Şerre aracılık edersen, onun payını da alırsın.
Burada üçüncü bir yol yok. Sessizlik, özellikle mazluma zulmedilirken, fiilen zalimin işine yarayan bir şefaat haline gelir. Çünkü mazlumun sesi duyulmazsa zalim daha da pervasızlaşır.
Dolayısıyla Gazze’deki zulme karşı sessizlik, kötülüğün çoğalmasına aracılık etmek demektir.
2. İnsanlığın Sınavı
Gazze meselesi, insanlığın varoluşsal bir sınavıdır:
- İnsan, yaratılış aksı gereği iyiliği çoğaltan bir ahlaki özne olmalıydı.
- Ama sessizlik, tarafsızlık veya çıkar hesabı uğruna susmak, bu ilahi misyonu reddetmek anlamına gelir.
Yani bugün Gazze’ye karşı sessizlik, aslında emaneti (Ahzâb 72) taşımayı reddetmek ve insanlık görevinden kaçmak demektir.
3. Kur’anî Perspektif
Kur’an, zulme karşı sessiz kalan toplumları sert şekilde eleştirir:
- Maide 79: “İsrailoğulları’ndan çoğu işledikleri kötülüklerden birbirlerini men etmezlerdi. Ne kötü bir işti bu yaptıkları.”
- Nisa 85: Sessiz kalan da, kötüye aracılık eden kadar pay alır.
- Maide 32: “Kim bir canı haksız yere öldürürse, bütün insanlığı öldürmüş gibidir.”
Bu ayetlere göre sessizlik, kötülüğün şefaatine ortak olmaktır.
4. Günümüz İnsanlığına Söylenecek Söz
👉 Gazze’ye sessiz kalan insanlık, yaratılış gerekçesini reddeden, halifelik emanetini inkâr eden, kötülüğe paydaş olmuş bir insanlıktır.
👉 Sessiz kalmak, zalimin şefaatine ortak olmak demektir; bu da insanlığın varlık sınavında “başarısızlık”tır.
⚖️ Özet:
Gazze, insanlığın yaratılış aksının turnusol kâğıdıdır. Zulme karşı duranlar iyiliği çoğaltan tarafta, sessiz kalanlar ise kötülüğü artıran tarafta yazılmaktadır.