Seçilmişlik Algısı: Yahudi, Hristiyan ve Müslüman Perspektifi
Ve kaletil yahudu ven nasara nahnu ebnaullahi ve ehıbbauh kul fe lime yuazzibukum bi zunubikul bel entum beşerun mimmen halak yagfiru limen yeşau ve yuazzibu men yeşa ve lillahi mulkus semavati vel ardı ve ma beynehuma ve ileyhil masir. (Maide 18)
Yahudiler ve Nesara, “Bizler Allah’ın oğulları ve O’nun sevgilileriyiz.” dediler. De ki: “O halde suçlarınızdan dolayı, size niçin azap ediyor? Doğrusu, siz de yarattıklarından bir beşersiniz. Dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü Allah’a aittir. Son varış O’nadır.”
1️⃣ “Ve kaletil yahudu ven nasara nahnu ebnaullahi ve ehıbbauh”
(Yahudiler ve Hristiyanlar: ‘Biz Allah’ın oğullarıyız ve sevgilileriyiz’ dediler.)
- Tespit: İnsan, kendisini ayrıcalıklı görme eğilimindedir.
- Algoritmik mesaj:
- İnsan → kendi grubunu üstün görür → bu üstünlük üzerinden Allah katında dokunulmazlık iddia eder.
- Problem: Dinî kimliği, insanın Allah’a yakınlığının garantisi gibi sunmak.
2️⃣ “Kul fe lime yuazzibukum bi zunubikum”
(De ki: O halde günahlarınız sebebiyle niçin size azap ediyor?)
- Mantıksal çelişki: Eğer gerçekten Allah’ın özel sevgilileriyseler → cezalandırılmamaları gerekirdi.
- Algoritmik mesaj:
- İddia: “Biz Allah’ın seçilmişleriyiz.”
- Test: Peki o halde niye azap var?
- Sonuç: Çelişki açığa çıkar.
3️⃣ “Bel entum beşerun mimmen halak”
(Hayır! Siz de O’nun yarattığı insanlar gibi birer insansınız.)
- Özdeşlik düzeltmesi: Onlar da diğer insanlar gibi sıradan yaratılmışlardır.
- Algoritmik mesaj:
- İnsanın Allah karşısındaki statüsü → “yaratılmış olmak”tır.
- Hiçbir topluluk için “ayrıcalıklı doğuştan imtiyaz” yoktur.
4️⃣ “Yagfiru limen yeşau ve yuazzibu men yeşa”
(Allah dilediğine bağışlar, dilediğine azap eder.)
- Egemenlik ilkesi: Allah’ın tasarrufu sınırsızdır.
- Algoritmik mesaj:
- Affedilmek → otomatik bir hak değil, Allah’ın dilemesine bağlıdır.
- Azap görmek → doğrudan Allah’ın adalet ve iradesinin sonucudur.
5️⃣ “Ve lillahi mulkus semavati vel ardı ve ma beynehuma”
(Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü Allah’ındır.)
- Mülkiyet ilkesi: Allah mutlak mülk sahibidir.
- Algoritmik mesaj:
- İnsanların üstünlük vehimleri → evrenin gerçek sahibi karşısında anlamsızdır.
- Kimse Allah’ın üzerinde hak iddia edemez.
6️⃣ “Ve ileyhil masir”
(Dönüş ancak O’nadır.)
- Sonuç ilkesi: Her şeyin nihai noktası Allah’a yöneliktir.
- Algoritmik mesaj:
- İnsan → ister seçilmiş olduğunu iddia etsin, ister ayrıcalık sansın → sonunda Allah’a dönecek.
- Yargı tek merkezlidir: Allah.
Müslümanlarda Bu Durum Nasıl?
1️⃣ Müslümanlarda Seçilmişlik Algısı Var mı?
Evet, tarihte ve bugün bazı Müslüman topluluklarda bu algı güçlü bir şekilde görülüyor.
- “Biz ümmet-i Muhammed’iz, Allah’ın en sevgili kullarıyız.”
- “Biz cennete gireriz, diğerleri girmez.”
- “Bizim dinimiz son din, o halde otomatik olarak kurtuluş bizimdir.”
Bu söylemler, tıpkı Yahudi ve Hristiyanlarda olduğu gibi, imanı kimlik kartı veya etnik aidiyetle özdeşleştiren bir psikolojiye işaret ediyor.
2️⃣ Bu Algıyı Ne’ye Bağlıyorlar?
- Son Peygamber ve Son Din: “Muhammed ümmeti” olmayı, Allah katında en üstün konum olarak görme.
- Kuran’ın nihai kitap oluşu: “Son kitap bize verildi, o halde biz en doğru çizgideyiz.”
- Ümmet-i vasat (orta yol ümmeti) söylemi: Kur’an’daki “sizi vasat (ölçülü/şahit) bir ümmet kıldık” (Bakara, 143) ayetini, pratik sorumluluk yerine doğuştan üstünlük gibi algılama.
- Şefaat inancı: “Peygamber’in şefaati bize yeter” düşüncesi, kurtuluşu otomatik bir hak gibi görmeye kayabiliyor.
- Fetih ve başarı hafızası: Tarihteki askerî/siyasi başarıları ilahî seçilmişliğin kanıtı gibi yorumlama.
3️⃣ Psikolojik ve Sosyolojik İşlevi
- Psikolojik: Güven ve üstünlük hissi veriyor.
- Sosyolojik: Müslüman kimliği etrafında birlik sağlıyor.
- Kültürel: “Ümmet” fikrini canlı tutuyor.
Ama tehlikesi şu: Bu algı kişisel sorumluluğu zayıflatıyor. Çünkü kişi “ben zaten seçilmişim” diyerek iman ve salihat (iyi eylemler) boyutunu küçümseyebiliyor.
4️⃣ Kur’an’ın Düzeltmesi
Kur’an, Müslümanlara sürekli şu uyarıyı yapar:
- “Allah’a yakınlık soyla değil, takvayla ölçülür.” (Hucurat, 13)
- “Ne Yahudilik, ne Hristiyanlık, kim güzel işler yaparsa onun için ecir vardır.” (Bakara, 62)
- “Ümmetiniz, geçmiş ümmetler gibi parça parça olmayın.” (En’am, 159)
Yani Kur’an’a göre Müslümanların seçilmişliği doğuştan bir ayrıcalık değil, sorumlulukla taşınan bir misyondur.
🔑 Sonuç
Müslüman toplumlarda da seçilmişlik algısı vardır; kaynağı genelde:
- Son peygamberin ümmeti olmak,
- Son kitabı taşımak,
- Geçmişteki zaferleri ilahî işaret saymak,
- Şefaat umudu.
Ama Kur’an’ın bakışı farklıdır: “Seçilmişlik, görevdir; kurtuluş ise iman + salih amel + takvaya bağlıdır.”
Kur’an’da Seçilmişlik Koşulları
Kur’an, “seçilmişlik” iddialarını reddederken bunun Allah katında gerçekten hangi ölçülere bağlı olduğunu net bir şekilde tanımlar. Ayetleri taradığımızda ortaya çıkan tablo şöyle:
1️⃣ Seçilmişlik Soyla veya Kimlikle Değil
- “Onlar: ‘Yahudi veya Hristiyan olun ki doğru yolu bulasınız’ dediler. De ki: Hayır! (doğru yol) İbrahim’in hanif dinidir.” (Bakara, 135)
➡️ Seçilmişlik, etnik kimlik ya da belli bir etiketle değil, İbrahim’in teslimiyet yoluna uymakla ilgilidir. - “O gün ne mal fayda verir ne de evlat; ancak Allah’a temiz bir kalple gelenler müstesna.” (Şuara, 88–89)
➡️ Soy, servet, aidiyet → hiçbirinin anlamı yok; ölçü kalbin safiyeti.
2️⃣ İman + Salih Amel + Takva Kombinasyonu
Kur’an’ın en güçlü vurgusu budur:
- “Kim inanır ve salih amel işlerse, onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.” (Bakara, 62)
- “Allah katında en üstün olanınız, takvada en ileri olanınızdır.” (Hucurat, 13)
➡️ Yani “seçilmişlik = sorumluluk bilinci (takva) + iman + iyilik üretme”.
3️⃣ Misak (Sözleşme) Üzerinden Şartlı Seçilmişlik
Allah İsrailoğullarını da, Müslümanları da bir “misak”la yükümlü kılmıştır:
- “Allah İsrailoğullarından söz almıştı… Salatı ikame eder, zekatı verir, peygamberlere inanır ve onlara yardım ederseniz…” (Maide, 12)
➡️ Seçilmişlik, “ahde sadakat” üzerine kuruludur. - Aynı şekilde Müslümanlar için de: “Sakın Allah’a verdiğiniz sözü unutmayın.” (Nahl, 91)
➡️ Demek ki Allah katında seçilmişlik, ahde sadık kalmaya bağlıdır.
4️⃣ Şahitlik ve Sorumluluk Görevi
- “Sizi orta (vasat) bir ümmet yaptık ki insanlara şahit olasınız.” (Bakara, 143)
➡️ Burada seçilmişlik ayrıcalık değil, görevtir: Allah’ın mesajına tanıklık etmek. - Bu, diğer ümmetlerden üstün olma değil, daha ağır sorumluluk anlamına gelir.
5️⃣ Evrensellik – Herkes İçin Açık Seçilmişlik
- “Allah dilediğini rahmetine seçer.” (Bakara, 105)
- “Allah dilediğini temizler, dilediğini yükseltir.” (Nur, 21)
➡️ Bu ilahi seçimin kriteri niyet, samimiyet, takva ve gayrettir; kapalı bir ırk veya grup imtiyazı yoktur.
🔑 Özet Algoritma
Kur’an’da “Allah’ın seçilmişi” olmak için şartlar:
- İman → Allah’a ve vahye teslimiyet
- Salih amel → İyilik ve adalet üretmek
- Takva → Sorumluluk bilinci, Allah’ın sınırlarına dikkat
- Misaka sadakat → Allah’a verilen sözde durmak
- Şahitlik görevi → İnsanlık için adalet ve hakikatin temsilcisi olmak
➡️ Buna göre “seçilmişlik = ayrıcalık değil, sorumluluk + sınav”tır.