Tanık Gösterme ve Metin Anlama Teknikleri
Bir metinde tanık gösterme yöntemine başvurulması, metni anlamaya çeşitli açılardan katkı sağlar:
- Güvenilirlik ve İkna Edicilik (Ethos)
- Yazar, otorite sahibi bir kişinin görüşüne başvurarak metni daha güvenilir kılar.
- Okuyucu, alanında uzman birinin düşüncesini görmekten dolayı metne daha fazla inanma eğiliminde olur.
- Mantıksal Destek (Logos)
- Tanık gösterme, metindeki görüşleri destekleyen somut kanıtlar sunar.
- Okuyucu, bir düşüncenin yalnızca yazarın kişisel fikri olmadığını, başka kaynaklar tarafından da doğrulandığını görerek metni daha sağlam bir şekilde kavrayabilir.
- Duygusal Etki (Pathos)
- Eğer tanık gösterilen kişi toplumda saygı gören, etkili bir figürse (örneğin, bir filozof, bilim insanı veya tarihî bir şahsiyet), okuyucunun metinle duygusal bağ kurmasını sağlayabilir.
- Metnin inandırıcılığını artırarak okuyucunun konuya daha fazla ilgi duymasını sağlayabilir.
- Metnin Derinliğini Artırma
- Farklı görüşlerin metne eklenmesi, konunun tek boyutlu değil, çok yönlü ele alınmasını sağlar.
- Okuyucu, yazarın düşüncesini geniş bir bağlam içinde değerlendirme şansı bulur.
- Akılda Kalıcılığı Artırma
- Tanık gösterme, okuyucunun bilgiyi daha iyi hatırlamasına yardımcı olabilir.
- Özellikle çarpıcı alıntılar veya güçlü ifadeler, metnin daha etkili olmasını sağlar.
Kısacası, tanık gösterme yöntemi metnin inandırıcılığını, mantıksal gücünü, duygusal etkisini ve akılda kalıcılığını artırarak okuyucu üzerinde daha güçlü bir etki bırakır.
Tabii ki! Tanık göstermenin metne nasıl katkı sağladığını bir örnekle açıklayalım.
Örnek Metin 1 (Tanık Gösterme Olmadan)
“Başarının sırrı, düzenli ve disiplinli çalışmaktır. İnsan, kendine bir hedef belirlemeli ve bu hedef doğrultusunda istikrarlı bir şekilde ilerlemelidir. Plansız ve düzensiz çalışan biri, uzun vadede başarılı olamaz.”
Bu metin bir görüş öne sürüyor ama sadece yazarın düşüncelerine dayanıyor. Okuyucu, metnin ne kadar güvenilir olduğunu sorgulayabilir.
Örnek Metin 2 (Tanık Gösterme ile)
“Başarının sırrı, düzenli ve disiplinli çalışmaktır. Ünlü fizikçi Albert Einstein da bu konuda şöyle der: ‘Deha, yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir.’ İnsan, kendine bir hedef belirlemeli ve bu hedef doğrultusunda istikrarlı bir şekilde ilerlemelidir. Çünkü bilimsel araştırmalar da gösteriyor ki, plansız ve düzensiz çalışan biri uzun vadede başarılı olamaz.”
Burada Einstein’ın sözü tanık gösterme örneğidir. Bu ekleme metne şu katkıları sağlar:
- Güvenilirlik: Okuyucu, Einstein gibi bir bilim insanının görüşüne yer verildiği için metni daha inandırıcı bulur.
- Mantıksal Destek: Başarı ve disiplin ilişkisini sadece yazarın görüşü olarak değil, Einstein’ın sözüyle destekleyerek kanıt sunar.
- Akılda Kalıcılık: Einstein’ın sözü, okuyucunun zihninde yer eder ve metnin etkisini artırır.
Bu örnek, tanık göstermenin metni nasıl güçlendirdiğini açıkça gösteriyor.
Çıkmış ALES Sorusu Örneği
Soru:
Aşağıdaki metinde hangi düşünceyi desteklemek için tanık gösterme yöntemine başvurulmuştur?
“Dil, bir milletin kültürünü ve kimliğini oluşturan en önemli unsurlardan biridir. Ünlü dilbilimci Ferdinand de Saussure, ‘Dil bir göstergeler sistemidir ve toplumsal bir olgudur.’ diyerek bu düşünceyi destekler. Bu nedenle bir toplumun dili, aynı zamanda onun düşünce yapısını da yansıtır.”
A) Dilin yapısal özellikleri değişmez.
B) Dil, sadece iletişim aracıdır.
C) Dil, toplumsal bir olgudur.
D) Dil bireysel bir yapıdır.
E) Dilin gelişimi tamamen rastlantısaldır.
Çözüm ve Tanık Gösterme Açıklaması
- Metnin Temel İddiası:
- Dil, bir milletin kültürünü ve kimliğini oluşturan önemli bir unsurdur.
- Aynı zamanda, toplumla bağlantılı bir yapıya sahiptir.
- Tanık Gösterme Kullanımı:
- Ferdinand de Saussure, dilin toplumsal bir olgu olduğunu söyleyerek yazarın düşüncesini destekliyor.
- Yazar, kendi görüşünü doğrudan söylemek yerine, bu konuda yetkin bir bilim insanına başvurarak düşüncesini güçlendiriyor.
- Doğru Cevap:
- Saussure’ün ifadesi, dilin bireysel değil, toplumsal bir yapı olduğunu vurguluyor.
- Bu nedenle, “C) Dil, toplumsal bir olgudur.” seçeneği doğru cevaptır.
Sonuç:
Bu soruda tanık gösterme, yazarın argümanını güçlendirmek için bir dilbilimcinin görüşüne başvurmasıdır. Böylece:
- Güvenilirlik artar (Çünkü bir uzmanın görüşü kullanılmıştır).
- Mantıksal Destek sağlanır (Metin sadece yazarın fikri gibi görünmez, akademik bir dayanağa sahip olur).
- Okuyucunun İkna Olması Kolaylaşır (Çünkü bilimsel bir otorite metni desteklemektedir).
ALES gibi sınavlarda tanık gösterme, özellikle argüman destekleme sorularında sıkça karşımıza çıkar. Bu yüzden hangi düşünceyi güçlendirdiğini anlamak, doğru cevabı bulmada kritik bir beceridir.
Çıkmış veya Çıkabilecek Bir ALES Sorusu
Soru:
Aşağıdaki metinde hangi düşünceyi desteklemek için tanık gösterme yöntemine başvurulmuştur?
“Dünya hızla değişiyor, bilgi her geçen saniye katlanarak çoğalıyor. Eskiden ‘Bilgi güçtür.’ diyen Francis Bacon’a kulak verenler, bilgiyi sadece bir ayrıcalık olarak görüyordu. Ancak bugün, bilgiye ulaşabilen herkes güç sahibi midir? Bauman’ın dediği gibi, ‘Bilginin fazlalığı, kaosu doğurur ve bireyi daha da güvensiz kılar.’ O hâlde, bilgi gerçekten bir güç müdür, yoksa bireyin omzuna yüklenen ağır bir lanet mi? Giderek artan bu bilgi selinde, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemediğimizde, bilgi hâlâ bir güç olarak tanımlanabilir mi?”
A) Bilginin artışı bireyi güçlendirir.
B) Bilgi, her zaman bireyi özgürleştirir.
C) Bilgi, bireyde belirsizlik yaratabilir.
D) Bilgiye ulaşmak, bireyi toplumsal baskıdan kurtarır.
E) Bilgi, birey için her zaman bir avantajdır.
Çözüm ve Tanık Gösterme Açıklaması
- Metnin Retorik Yapısı:
- İlk cümle bilgi çağındaki değişimi vurguluyor.
- Francis Bacon’ın “Bilgi güçtür” sözü tanık gösterme olarak kullanılıyor. Ancak yazar bu görüşü doğrudan desteklemiyor, tersine sorguluyor.
- Ardından, Zygmunt Bauman’ın “Bilginin fazlalığı kaosu doğurur” ifadesi ile alternatif bir bakış açısı getiriliyor.
- Son olarak, retorik sorularla okurun düşünmesi sağlanıyor.
- Tanık Gösterme Kullanımı:
- Francis Bacon, bilgiye geleneksel bakışı temsil ediyor (bilginin güç olduğu görüşü).
- Bauman, modern dünyanın bilgi kaosunu vurguluyor.
- Yazar, Bauman’ın görüşünü kullanarak, bilginin her zaman güç olmadığı düşüncesini destekliyor.
- Doğru Cevap:
- Metnin ana fikri, bilginin bireyde belirsizlik yaratabileceği üzerinedir.
- Bauman’ın sözü, bilginin kaosa ve güvensizliğe yol açabileceğini gösterdiği için, doğru cevap “C) Bilgi, bireyde belirsizlik yaratabilir.” seçeneğidir.
Sonuç:
Bu örnekte tanık gösterme, klasik bir bilgi-güç ilişkisini savunmak yerine, bu görüşe meydan okumak için kullanılmıştır.
- Kaotik yapı: Metin, artan bilgi miktarının birey üzerindeki etkisini sorguluyor.
- Retorik ögeler: “Bilgi gerçekten bir güç müdür, yoksa bireyin omzuna yüklenen ağır bir lanet mi?” gibi ifadeler, okuyucuyu düşünmeye itiyor.
- İkna gücü: Bauman gibi modern bir düşünürün görüşü, metnin tartışmacı yapısını güçlendiriyor.
ALES gibi sınavlarda, tanık göstermenin yalnızca bir görüşü desteklemek için değil, aynı zamanda retorik bir strateji olarak da kullanılabileceğini görmek önemli. Bu tür sorular, hem eleştirel düşünmeyi hem de retorik okuma becerilerini ölçer.
Tanık Gösterme ve Alıntı Yapma Arasındaki İlişki ve Farklar
1. Tanık Gösterme Nedir?
Tanık gösterme, bir düşünceyi desteklemek, güçlendirmek veya çürütmek amacıyla alanında uzman, otorite sahibi bir kişinin görüşüne yer vermektir. Bu, alıntı yaparak ya da kişinin görüşünü dolaylı olarak aktararak yapılabilir.
2. Alıntı Yapma Nedir?
Alıntı yapma, bir kişinin sözünü birebir (doğrudan alıntı) ya da özetleyerek (dolaylı alıntı) metne dahil etmektir. Ancak alıntı yapmak, her zaman tanık gösterme amacı taşımaz. Bazen bir düşünceyi örneklendirmek, bir metni analiz etmek veya sadece tarihî bir bilgiyi aktarmak için de alıntı yapılabilir.
Tanık Gösterme ve Alıntı Yapma Arasındaki İlişki
Tanık gösterme genellikle alıntı yapmayı içerir, ancak her alıntı tanık gösterme değildir. Eğer bir alıntı, yazarın bir fikrini desteklemek ya da güçlendirmek için otoriteye başvuruyorsa, bu tanık gösterme olur. Eğer alıntı sadece bilgi vermek veya örneklendirme yapmak için kullanılıyorsa, bu sadece alıntıdır.
Tanık Gösterme ve Alıntı Yapmanın Farkları
Örneklerle Açıklama
1. Sadece Alıntı Yapma:
“Eğer bir adamın karakterini test etmek istiyorsanız, ona güç verin.” (Abraham Lincoln)
Bu cümlede sadece alıntı yapılmıştır, ancak herhangi bir görüşü desteklemek için kullanılmadığı için tanık gösterme değildir.
2. Tanık Gösterme (Alıntı İçeren):
“Gücün insanı nasıl dönüştürdüğünü anlamak için Abraham Lincoln’ün şu sözünü hatırlamak gerekir: ‘Eğer bir adamın karakterini test etmek istiyorsanız, ona güç verin.’ Bu söz, gücün insan üzerindeki etkisini vurgulayan birçok çalışmayla da örtüşmektedir.”
Bu durumda alıntı, yazarın görüşünü desteklemek için kullanılmıştır, yani tanık göstermeye dönüşmüştür.
3. Tanık Gösterme (Dolaylı Alıntı ile):
“Abraham Lincoln, gücün insanın gerçek karakterini açığa çıkardığını savunur. Bu düşünce, liderlerin etik sınavlardan geçtiği gerçeğiyle örtüşmektedir.”
Burada alıntı doğrudan verilmemiş, ancak Lincoln’ün düşüncesi dolaylı olarak metne entegre edilmiştir. Yine de bu, tanık göstermedir çünkü yazar, Lincoln’ün görüşünü kendi argümanını güçlendirmek için kullanmaktadır.
Sonuç:
- Her tanık gösterme, bir alıntıyı içerebilir ama her alıntı tanık gösterme değildir.
- Tanık gösterme, bir fikri destekleme veya çürütme amacı taşır.
- Alıntı yapma, sadece bilgi aktarmak için olabilir, herhangi bir iddiayı güçlendirme amacı taşımazsa tanık gösterme sayılmaz.
Bu ayrımı iyi anlamak, özellikle ALES, akademik yazım ve retorik analizlerde önemli bir beceridir.
Evet, tam olarak öyle! Bunu daha net ifade edelim:
- Her tanık gösterme, bir alıntıya bağlı olarak yapılmak zorunda değildir.
- Tanık gösterme, bir otoritenin görüşüne dayanarak bir düşünceyi desteklemek ya da tartışmak demektir.
- Bu destek doğrudan alıntı ile yapılabileceği gibi, dolaylı olarak da yapılabilir.
- Örneğin, bir düşünürü veya bilim insanını doğrudan alıntı yapmadan referans göstermek de tanık göstermedir.
- Burada Einstein’ın görüşüne referans verilmiş ama doğrudan alıntı yapılmamış.
- Yine de tanık göstermeye girer, çünkü bir otoritenin düşüncesi argümanı desteklemek için kullanılmıştır.
- Her alıntıda mutlaka birinden bir söz alınmalıdır.
- Alıntı, bir kişinin ya da kaynağın kelimelerinin aynen veya özetlenerek aktarılmasıdır.
- Kaynağı belirtilmeli ve cümlelerin başkası tarafından söylendiği anlaşılmalıdır.
- Burada bir alıntı yapılmıştır, ancak yazar bu sözü bir argümanı desteklemek için kullanmamıştır.
- Bu yüzden tanık gösterme değil, sadece alıntıdır.
Özetle:
✅ Her tanık gösterme, bir alıntıya dayanmaz. Çünkü dolaylı olarak da yapılabilir.
✅ Her alıntıda bir kişiden veya kaynaktan bir söz alınmalıdır. Ama bu söz, bir argümanı desteklemek zorunda değildir.
Bu ayrımı iyi anlamak, özellikle akademik yazım, ALES ve retorik analizlerde doğru yorum yapabilmek için önemlidir.