CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİN YAZARLARI
Nurullah Ataç
- Deneme ve eleştiri türünde usta bir isimdir.
- Batılı anlamda ilk deneme ve eleştiri yazarlarnın başında gelir.
- 1940’tan sonraki yazılarında Türkçeyi özleştirme çabası öne çıkar.
- TDK yayın kolu başkanı oldu. İlk şiirleri Dergâh’ta yayımlandı.
- Fransız, Latin ve Rus klasiklerinden çeviriler yaptı.
- Gazete ve dergilerde eleştiri ve deneme türünde yazılar yazdı.
Unutmayalım!
Eleştiri yazılarıyla Türk yazınında izlenimci eleştirinin ilk örneklerini verdi.
- Akşam’da tiyatro eleştirmenliği, Hakimiyeti Millîye, Ulus, Milliyet, Tan, Posta, Cumhuriyet, Son Havadis, Dünya gazetelerinde eleştiri yazıları çıktı. Denemeleri Türk Dili, Varlık, Yedigün, Ülkü, Seçilmiş Hikâyeler dergilerindedir.
- Ataç yazı yaşamına tiyatro eleştirisi ile başlamıştır.
- İlk yazısı 1921’de Dergâh’ta yayımlanan “Türk Tiyatrosunda İlk Göz Ağrısı” adlı tiyatro eleştirisidir.
- Ataç, tiyatro eleştirisi ile ilgili yazılarını Dergâh ve Akşam dışında Hâkimiyet-i Millîye, Milliyet, Son Posta, Haber-Akşam Postası, Ulus, Son Havadis gazetelerinde ve Hayat, Darülbedayi (Türk Tiyatrosu), Yeni Adam, Ülkü dergilerinde yayımlamıştır. Bu gazete ve dergilerde 1921–1957 yılları arasında tiyatro hakkında yaklaşık 125 yazısı bulunmaktadır ve bu yazıları kitaplarına girmemiştir.
- Ataç, tiyatro eserleri için yazdığı eleştirilerle Türk tiyatrosu için bir yol gösterici olmuştur. Batılı tiyatroyu yakından tanıyan Ataç, Türk tiyatrosunun ve seyircisinin Batı’nın seçkin oyunlarını oynayacak ve izleyecek düzeye gelmesi için çok çaba harcamıştır. Ataç tiyatro hakkında yazmış olduğu eleştirilerle yalnızca tiyatro sanatı ile ilgili teorik görüşlerini ve Türk tiyatrosunun tarihî gelişimini gözler önüne sermekle kalmamış, aynı zamanda bu sanatın ülkemizde gelişimine de katkıda bulunmuştur.
Eserleri:
- Karalama Defteri-Sözden Söze (1952)
- Ararken-Diyelim (1954)
- Söz Arasında (1957)
- Okuruma Mektuplar (1958)
- Günce (1960)
- Prospero ile Caliban (1961)
- Söyleşiler (1962)
- Günce 1-2 (1972)
- Dergilerde (1980)
SUUT KEMAL YETKİN (1903–1980)
- Yazın yaşamına Suut Saffet takma adıyla şiir ve mensur şiirler yazarak başladı.
- Estetik, sanat, felsefe, resim konularındaki yapıtlarının yanı sıra, deneme türünde eserler vermiştir.
- Edebiyatın türlü konuları üzerinde özlü düşüncelerini kaleme alan deneme türünün en başarılı temsilcilerinden olmuştur. 1959–1963 yılları arasında Ankara Üniversitesi Rektörlüğünde bulunmuştur.
Eserleri: Estetik ve Ana Sorunları, Edebiyat Konuşmaları, Günlerin Götürdüğü, Düşün Payı, Yokuşa Doğru, Edebiyat Akımları, Şiir Üzerine Düşünceler, Denemeler, Büyük Tedirginler, Estetik, Sanat Felsefesi, Sanat Meseleleri, Büyük Ressamlar, İslâm Mimarisi, Türk Mimarisi, Estetik Doktrinler
NİHAT SAMİ BANARLI (1907–1974)
Edebiyat tarihçisi, yazar, şair ve edebiyat öğretmenidir.
Eserleri: Türkçe’nin Sırları, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, Metinlerle Türk edebiyatı, Şiir ve Edebiyat Sohbetleri, İstanbul’a Dair,
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI (1900–1982)
- Asıl adı Mustafa İzzet Bâkî olan edebiyat tarihçisi ve çevirmendir. Adını 1931’de yayımladığı Melâmilik ve Melâmiler adlı yapıtıyla duyurdu.
- İslam Ansiklopedisi ile Türk Ansiklopedisi’nin çeşitli maddelerini yazdı.
BOMBA FİKİR
Divan edebiyatını eleştirel olmaktan ziyade ideolojik bir yaklaşımla değerlendirdiği Divan Edebiyatı Beyanındadır (1945) adlı kitabıyla büyük tartışmalara yol açtı.
Eserleri:
- Yunus Emre Divanı (1943–1948)
- Fuzuli Divanı (1950)
- Nedim Divanı (1951)
- Mevlâna Celaleddin (1951)
- Mevlânadan Sonra Mevlevilik (1953)
- Rumeli’de Yürükler, Tatarlar ve Evlad-ı Fatihan (1957)
- Menâkıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli (1963)
- Alevi Bektaşi Nefesleri (1963)
- 100 Soruda Türkiye’de Mezhepler ve Tarikatlar (1969)
- 100 Soruda Tasavvuf (1969)
- Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin (1966)
- Hurufilik Metinleri Kataloğu (1973)
- Hayyam ve Rubaileri (1973)
- Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik (1979)
- Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri (1978)
- Kur’an-ı Kerîm ve Meali (1955)
- Nehc’ul Belaga
CEMİL MERİÇ (1916–1987)
- Türk yazar ve düşünür. Gerçek ismi Hüseyin Cemil’dir.
- Makale ve araştırmalarıyla tanındı.
- Balzac, Victor Hugo vb. çevirilerinin yanı sıra inceleme kitapları da yayımladı.
BOMBA FİKİR
Fildişi Kuleden başlığıyla denemeleri Hisar dergisinde yer aldı.
- Doğu ve Batı kültürlerini yorumlayıcı bir birleşime varmayı amaçlayan yazılarının ya sıra çeviriler de yayımladı.
Eserleri:
İnceleme
- Hind Edebiyatı (1964),
- Saint Simon İlk Sosyolog, İlk Sosyalist (1967),
- Umrândan Uygarlığa (1974),
- Bir Dünyanın Eşiğinde (1976),
- Işık Doğudan Gelir (1984),
- Kültürden İrfana (1985)
Deneme
- Mağaradakiler (1978),
- Bu Ülke (1974, 1985)
Günlük
- Jurnal I (1992)
- Jurnal II (1994)
Diğer Kitapları
- Kırk Ambar (1980),
- Bir Facianın Hikâyesi (1981),
- Sosyoloji Notları ve Konferanslar (1993)
EFLATUN CEM GÜNEY (1896–1981)
Halk şairlerimiz üzerine geniş incelemeler yaptı. Hikâye, masal ve efsanelerini, yapı ve havalarını bozmadan, bir edebi eser düzeyine çıkarmaya çalıştı.
Masal: Nar Tanesi, Açıl Sofram Açıl, Ağlayan Nar ile Gülen Ayva, Sabır taşı, Az Gittim, Uz Gittim, Onlar ermiş Muradına
Halk Öyküleri: Dertli Kaval, Dede Korkut Masalları
İnceleme-Araştırma: Folklor ve Eğitim, Dağarcık, Kulağımıza Küpe Olsun, Millî Kurtuluş ve Yeniden Doğuş
HÜSEYİN NİHAL ATSIZ (1905–1975)
Çoğu varsağı ve koşma biçimindeki şiirleri, konuları Göktürkler devrinden alınan millî romanları, tarih ve edebiyat üzerine incelemeleriyle tanındı.
- Türkçülüğün öncülerinden olan Nihâl Atsız, Turancı çevreler tarafından aynı zamanda güçlü bir Türkolog olarak kabul edilir. Bu çevrelere göre Türk dilini, tarihini ve edebiyatını gayet iyi bilen Atsız, özellikle Türk tarihinin Göktürk kısmında uzmanlaşmıştı. Çok sevdiği bu devreyi Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor adlı iki eser ile romanlaştırmıştır.
- Deli Kurt adlı romanı Osmanlı tarihinin ilk devrelerinin romanlaştırılmış şeklidir.
- Ruh Adam’daki Selim Pusat’ın şahsiyetinde Atsız’ı görürüz.
- Ruh Adam ‘ın devamı olarak Yalnız Adam ‘ı yazacağını söylüyordu. Yine yazacağını bildirdiği bir eseri de Bozkurtlar serisinin 3. cildi idi.
- Yayınlanmamış eserlerinin içerisinde II. Mahmut’tan Günümüze Kadar Osmanlı Hanedanı Tarihi adlı bir eseri de vardır.
- Nihâl Atsız’ın şiirleri Yolların Sonu adı ile kitap halinde basılmıştır.
Roman: Dalkavuklar Gecesi, Bozkurtların Ölümü, Deli Kurt, Bozkurtlar Diriliyor, Ruh Adam
İncelme-Araştırma: Türk Tarihi üzerine Toplamalar, Osmanlı Tarihine Ait Makaleler
MEHMET KAPLAN (1915–1986)
Sanat dünyamızda denemeleri, Tanzimat sonrası ve bugünkü edebiyatımızın çeşitli şahıs ve konuları üzerine yaptığı inceleme ve eleştirileriyle tanındı.
Eserleri
İlmî Araştırmalar:
1. Tevfik Fikret ve Şiirleri, 1946, genişletilmiş bsk. 1971, 1978, son baskı 1998
2. Namık Kemal, Hayatı ve Eserleri, 1948
3. Şiir Tahlilleri I (Akif Paşa’dan Yahya Kemal’e), 1954, son baskı 1999
4. Tanpınar‘ın Şiir Dünyası, 1963, 1983.
5. Şiir Tahlilleri II (Cumhuriyet Devri Türk Şiiri), 1965, ilâvelerle 1973, 7. bsk. 1998) son baskı 1999
6. Hikâye Tahlilleri, 1979, 7.bsk.1994
7. Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar I, 1976, son baskı 1999.
8. Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar II, 1987, son baskı 1999.
9. Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 3: Tip Tahlilleri, 1985, son baskı 1996
Denemeler, İncelemeler, Mektuplar
1. Nesillerin Ruhu, 1967, 4. bsk. 1978, son baskı 1999.
2. Büyük Türkiye Rüyası, 1969, 4. bsk. 1998
3. Edebiyatımızın İçinden, 1976, 1998,
4. Türk Milletinin Kültürel Değerleri, 1977
5. Oğuz Kağan Destanı, 1979
6. Kültür ve Dil, 1982, 11. bsk. 1998, son baskı 1999.
Metin Neşri (Bugünkü Dile Çevirme ve Önsöz)
1. Ahmet Haşim‘den: Bize Göre, Gurebahane-i Laklakan, Frankfurt Seyahatnamesi, 1969, 1981.
2. Ziya Gökalp‘tan: Türkçülüğün Esasları, 1972.
3. Namık Kemal’den: İntibah, 1972
FALİH RIFKI ATAY (1894–1971)
Fıkra ve makaleleri; anı, gezi, sohbet türlerindeki özlü yazılarıyla tanındı. Kalemini genellikle savaş, Atatürk devrimlerini koruma gibi toplumsal ve güncel konularda kullanarak fikir ve siyaset hayatımıza, Batılılaşma çabalarımıza yön verdi.
Anı: Batış Yılları, Zeytindağı, Ateş ve Güneş, Çankaya, Atatürk’ün Bana Anlattıkları, Atatürk’ün hatıraları, Atatürk Ne idi?
Gezi: Deniz Aşırı, Yeni Rusya, Bizim Akdeniz, Taymis kıyıları, Yolcu Defteri, Hind, Tuna Kıyıları, Gezerek Gördüklerim, Kaybolmuş Makedonya
Fıkra: Çile, İnanç, Kurtuluş, eski Saat, Niçin Kurtulmamak, Pazar Konuşmaları
İnceleme: Başveren İnkılapçı, Atatürkçülük Nedir?
NEYZEN TEVFİK (1879–1953)
Taşlamalarıyla tanınan Türk neyzen ve şairdir. Taşlama kitaplarının yanı sıra, çeşitli taksimler ve saz semailerinin bestecisi olarak da bilinir.
- Osmanlı Dönemi’nde istibdata karşı, Cumhuriyet yıllarında ise devrimlere karşı gelenlere karşı hicvini kullanmış; haksızlığa, yolsuzluğa ve yozlaşmışlığa karşı şiirler yazmıştır.
- Birçok defa tutuklanmış, ama kısa süre sonra serbest bırakılmıştır.
- Bektaşi tekkesine mensup olmuş, hayatının büyük bölümünü İstanbul‘da çeşitli hanlarda geçirmiştir.
- Son dönemlerinde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi‘nde kendine ayrılan 21. koğuşta kalmıştır.
- 1930’larda kısa süreyle kendine bağlanan aylık haricinde düzenli bir geliri olmamıştır ve hayatı boyunca sara nöbetleri ile uğraşmıştır. Aynı zamanda rakı başta olmak üzere çok fazla içki içtiği bilinmektedir.
Eserleri:
- Hiç, 1919
- Azâb-ı Mukaddes, 1949
SABAHATTİN EYÜBOĞLU (1908–1973)
Kendi denemeleri ve ünlü Montaigne ve Ömer Hayyam çevirilerinin yanı sıra Vedat Günyol ile birlikte Jean-Paul Sartre ve daha birçok ünlü yazardan çeviriler yaptılar.
Unutmayalım!
1955’te Mahzar Şevket İpşiroğlu ile birlikte başlattığı Anadolu uygarlığının kaynaklarına yönelik belgesel film çalışmalarını Macit Gökberk ve Aziz Albek’le sürdürdü. Bu çalışmalarının ilki Hitit Güneşi 1956 Berlin Film Festivali’nde ikinci oldu ve “Gümüş Ayı” ödülünü kazandı.
Deneme – inceleme: Avrupa Resminde Gerçeklik Duygusu, Fatih Albümüne Bakış, Mavive Kara, Yunus Emre’ye Selam,
Sanat Üzerine Denemeler, Pir Sultan Abdal, Köy Enstitüleri Üzerine
RUŞEN EŞREF ÜNAYDIN (1982–1959)
Yazarlığa çeviri ile başlayan Ruşen Eşref, mülakat, mensur şiir ve anı türlerindeki eserleriyle tanındı.
BOMBA FİKİR
1914–1918 yıllarında yaptığı “Edebi ziyaret ve mülakatlar”dan meydana gelen Diyorlar ki kitabı, sanatçılarla konuşmalar türünün ilk ve ünlü eseridir.
Röportaj: Diyorlar ki
Anı: Geçmiş Günler, Atatürk’ü Özleyiş, Boğaziçi Yakından, istiklal Yolunda
Mensur Şiir: Damla Damla
BERNA MORAN (1921–1993)
Türkiye’de modern edebiyat eleştirisi alanında öncülerdendir. İstanbul’da doğdu. Ortaöğretimini Darüşşafaka ve Işık Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1941’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi. 1945’te mezun olarak aynı bölümde asistanlığa başladı. 1950–51 yılları arasında İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nde doçentlik çalışması yaptı. 1956’da doçent, 1964’te profesör oldu. 1981’de emekli oldu.
Unutmayalım!
Moran, 1972’de yayımlanan Edebiyat Kuramları ve Eleştiri adlı yapıtıyla büyük ilgi gördü ve 1973 Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü’nü kazandı.
Moran, daha sonra Birikim, Çağdaş Eleştiri gibi dergilerde yazdığı çeşitli incelemelerini Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış adlı incelemesine aldı. Türk romanının doğuşunu ve o dönemin toplumsal koşullarını Batılılaşma olgusu içinde inceleyen bu kitap Türk edebiyatı eleştirisi geleneğinin en önemli eserlerinden biri olarak karşılandı. Berna Moran, Kasım 1993’te hayata veda etti.
Kitapları:
Türklerle İlgili İngilizce Yayınlar Bibliyografyası (1964)
Edebiyat Kuramları ve Eleştiri (1972) Bu kitabıyla, 1973 yılında Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü’nü aldı.
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış – 1: Ahmet Mithat’tan A. H. Tanpınar’a (1983): Edebiyatımızda romanın I. dönemi olarak ayırdığı ve ana sorunsal olarak Batılılaşmayı içeren eserlerden belli başlılarını incelediği çalışması
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış – 2: Sabahattin Ali’den Yusuf Atılgan’a (1990): II. dönem romanı olarak adlandırdığı romanlarda başkaldırı ögesini incelediği ikinci kitap
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış – 3: Sevgi Soysal’dan Bilge Karasu’ya (1994): 12 Mart romanı diye adlandırılan eserlerle başlayıp 12 Eylül sürecini irdeleyen bazı eserleri değerlendirdiği ve vefatından kısa bir süre önce tamamladığı çalışması
Edebiyat Üzerine (2004): Dergi ve gazetelerde yayınlanmış fakat eserlerine girmemiş makale ve röportajlardan oluşturulmuştur.
Ölçme ve Değerlendirme Zamanı
Soru:
Deneme ve eleştiri türünde usta bir kalem olan ve eleştiri yazılarıyla Türk yazınında izlenimci eleştirinin ilk örneklerini veren isim aşağıdakilerden hangisidir?
A) Abdülbaki Gölpınarlı
B) Nurullah ataç
C) Cemil Meriç
D) Mehmet Kaplan
E) Suut Kemal Yetkin
Çözüm:
Nurullah Ataç, deneme ve eleştiri türünde Türk edebiyatının en usta isimlerinden biridir ve Türk yazınında izlenimci eleştirinin ilk örneklerini vermiştir. Seçeneklerdeki diğer isimler de deneme ve eleştirinin usta kalemleridir.
CEVAP: B
Soru:
Bir bütün olarak ortaya koydukları açısından baktığımızda onun akademik süreç boyunca elde ettiği unvanların birer meslek unvanı olarak kaldığını, hayatını dolduran asıl yazınsal ve düşünsel eylemin edebiyat olduğunu rahatlıkla görürüz. O, yetmiş iki yıllı (1921–1993) hayatının yaklaşık son otuz yılında yaptığı edebiyat eleştirisinin kuramı, yöntemleri ve uygulaması alanındaki çalışmalarıyla, bugün Türk edebiyatının en önemli roman eleştirmenlerinden biridir. “Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış I, II, III” adlı eseri ise Türk eleştiri tarihinde önemli bir yere sahiptir.
Bu parçada tanıtılan eleştirmen, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fethi Naci B) Berna Moran C) Mehmet Kaplan D) Nurullah Ataç
(Anadolu Liseleri Öğretmenlerini Seçme Sınavı 2012)
Çözüm:
Sadece “Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış I, II, III” ibaresi bizi Berna Moran seçeneğine götürür. Çünkü “roman” türüne hassasiyetle eğilerek Türk edebiyatının en yetkin öneklerini vermiş olan Berna Moran’ın bu eseri Cumhuriyet Dönemi romanı üzerine yapılmış en derli toplu eleştiri çalışmalarından biridir. Berna Moran’ın eleştiri üzerine yazdığı “edebiyat kuramları ve eleştiri” adlı eser de yazın sahamızda yeri kolay doldurulamaz bir boşluğu kapatmıştır. Diğer seçeneklerdeki isimler ilgisizdir.
CEVAP: B
Soru
Edebiyatımızın kimi dönemleriyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) 1940’lı yıllardan itibaren Cumhuriyet Dönemi Türk romanında, gerçekçiliğin bir uzantısı olarak köye ve köy insanına yöneliş başlar.
B) Fecr-i atinin şiir alanındaki temsilcileri Tahsin Nahit, Mehmet Fuat, Faik Ali, Mehmet Behçet, Emin Bülent ve Ahmet Haşim’dir.
C) Servetifünun Dönemi’nde sanatçılar biçim ve üslup kaygılarını bir yana bırakıp halka yönelme ve halkın sorunlarını anlatmaya yönelik bir edebiyat anlayışını benimsediler.
D) Tanzimat Dönemi’nde sanatçıların yalın bir dile yönelmelerinin nedeni; sanatı, toplumu eğiten, bilgilendiren ve aydınlatan bir araç olarak görmeleridir.
E) Millî Mücadele Dönemi’ndeki Türk edebiyatı gerçekte Millî Edebiyat Dönemi’ndeki yönelimlerin bir uzantısı sayılabilir.
(LYS 2012)
Çözüm
Servetifünun Dönemi sanatçılarında biçim ve üslup kaygılarını bir yana bırakıp halka yönelme ve halkın sorunlarını anlatmaya yönelik bir edebiyat anlayışını benimseme gibi bir eğilim bulunmamaktadır. Servetifünun Dönemi temsilcilerinin dönemin baskıcı rejiminin de etkisiyle bireysel bir edebiyat anlayışına yönelmişlerdir. Servetifünun edebiyatının en önemli özelliği “sanat için sanat” anlayışını benimseyerek halktan uzaklaşmaktır.
A → Birinci dönemde Sadri Ertem ve Sabahattin Ali’nin yapıtlarıyla ortaya çıkan ve esasen Anadolu köy ve kasabalarının sorunlarını konu edinen toplumcu-gerçekçi roman ve hikâye, 1930’ların sonunda Samim Kocagöz ve Kemal Bilbaşar gibi yazarların elinde alanını genişletir. Salim Şengil’in 1947–1957 arasında çıkardığı Seçilmiş Hikâyeler dergisi, köyü konu alan hikâyelere ya da köy hikâyeciliğine ivme kazandırır.
Köye ve köy insanına yöneliş 1940 öncesinde Sabahattin Ali, Sadri Ertem, Selahattin Enis Atabeyoğlu, Refik Ahmet Sevengil gibi yazarların verdiği eserlerle ilk ürünlerini vermiş; 1940’lı yıllardan sonra Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mahmut Makal, , Kemal Bilbaşar, Dursun Akçam, Abbas Sayar Necati Cumalı gibi yazarların eserlerinde olgunlaşmış; Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Orhan Kemal (üç Kemal) gibi yazarların eserlerinde en mükemmel haline kavuşmuş; sonraki yıllarda ise çok daha şematik kalıplar içerisinde devam ettirilmiştir.
B → Fecr-i atinin şiir alanındaki temsilcileri Tahsin Nahit, Mehmet Fuat, Faik Ali, Mehmet Behçet, Emin Bülent ve Ahmet Haşim’dir.
D → Tanzimat Dönemi sanatçıları sanatı, toplumu eğiten, bilgilendiren ve aydınlatan bir araç olarak gördükleri için sade bir dille eser vermeye çalışmışlardır. Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa gibi Tanzimat Dönemi temsilcilerinde görülen bu sadeleşme çabaları Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit’in şiiri sanatlı bir söyleyişe yönlendirmeleriyle sekteye uğramıştır.
E → Millî Mücadele Dönemi’ndeki Türk edebiyatı gerçekte Millî Edebiyat Dönemi’ndeki yönelimlerin bir uzantısı sayılabilir. Hatta Millî Edebiyat Dönemi yazarları hem Millî Mücadele Dönemi’nde hem de Cumhuriyet Dönemi’nde aynı anlayışı sürdürerek eserler vermye devam etmişlerdir.
Cevap: C
Faysal DAL