Take a fresh look at your lifestyle.

“Mutlak Otorite ve İstişare: İlahi Hikmetin Derin Boyutları”

39

30. Hani! Bir zamanlar Rabb’in, meleklere: “Ben yeryüzünde bir halife tayin edeceğim.” demişti. Melekler: orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birisini mi halife yapacaksın? Oysa biz Seni övgü ile yüceltip kutsuyoruz.” dediler. Allah: “Ben sizin bilmediklerinizi bilirim.” dedi. “Allah’ın otoritesi ve istişare”

Allah’ın mutlak otorite olmasına rağmen meleklere söz hakkı vermesi ve meleklerin de mutlak itaatkâr varlıklar olmalarına rağmen Allah’ın kararını sorgulamaları, siyaset felsefesi, sosyoloji ve psikoloji açısından oldukça derin anlamlar içerir. Bu durumu farklı düşünce ekollerine göre detaylı olarak ele alalım.” Allah’ın otoritesi ve istişare”


1. Siyaset Felsefesi Açısından

A. Platon’un “Filozof Kral” Modeli

Platon, ideal devlette “bilgeliğe sahip olan bir yöneticinin” halkı yönetmesi gerektiğini savunur. Bu bağlamda, Allah mutlak bilgeliğe ve hakikate sahip bir yönetici olarak karar vermektedir.

  • Melekler, filozof krala benzer şekilde yöneticiye danışmanlık yapıyor gibidir.
  • Ancak son kararı “hakikati bilen” verir.
  • Burada bir “danışma süreci” vardır, ancak nihai karar otoritenindir.

Benzerlik:

  • Mutlak otoritenin danışmaya açık olması, rasyonel bir yönetim anlayışı sunar.

B. Aristoteles’in “Doğal Hiyerarşi” Anlayışı

Aristoteles’e göre devlet, doğal bir hiyerarşi içinde işler ve herkesin bir görevi vardır.

  • Allah, en üst otorite olarak “mutlak hakikati” bilir.
  • Melekler, danışmanlar gibi hareket eder ama otoriteyi aşamazlar.
  • İnsan ise “deneyimleyerek öğrenen varlık” olduğu için serbest iradeye sahiptir.

Benzerlik:

  • Melekler, hiyerarşik yapıda bilgi sunar ama son karar otoriteye aittir.

C. J.S. Mill ve Liberalizm: Özgür Düşünce ve Eleştiri Kültürü

John Stuart Mill’e göre ilerleme ancak eleştirel düşünceyle mümkündür.

  • Allah, meleklerin düşünmesini teşvik ederek “eleştirel düşünceye” bir alan açmaktadır.
  • Mutlak otoriteyi bile sorgulamak mümkündür; çünkü hakikat eleştiriye dayanıklıdır.
  • Bu, totaliter bir sistem değil, özgür tartışmaya açık bir yönetim anlayışıdır.

Benzerlik:

  • Meleklere itiraz etme hakkı verilmesi, özgür düşüncenin teşvik edilmesini gösterir.

D. Hobbes’un “Leviathan”ı ve Mutlak Otorite

Hobbes’a göre insan kaosa sürüklenmemesi için güçlü bir otoriteye mutlak itaat etmelidir.

  • Ancak Allah’ın otoritesi, Hobbes’un bahsettiği gibi baskıcı değildir.
  • Burada otorite “mutlak” olmasına rağmen danışma mekanizması vardır.
  • Allah, meleklerin sorgulamasına izin verir ama nihai kararı kendi bilgeliğiyle verir.

Benzerlik:

  • Mutlak otorite korunuyor ama “totaliter bir yapı” yoktur.

2. Sosyolojik Açıdan

A. Toplumsal Danışma ve Konsensüs Kültürü

Toplumlar, daha iyi kararlar almak için kolektif düşünmeye ihtiyaç duyar.

  • Allah’ın meleklerle konuşması, kolektif aklın işleyişini gösterir.
  • Melekler mutlak itaatkâr olsa da, toplum içinde “danışma mekanizması” bulunmalıdır.

Benzerlik:

  • Sosyal düzenin korunması için istişare gereklidir.

B. Bürokratik Hiyerarşi ve Yetki Dağılımı (Max Weber)

Max Weber’e göre bürokrasi, yönetimin etkili çalışmasını sağlayan bir sistemdir.

  • Allah en üst yönetici (otorite) konumundadır.
  • Melekler, bürokratik düzenin bir parçası gibi hareket etmektedir.
  • Karar alma süreçleri tek taraflı değildir, danışma içerir.

Benzerlik:

  • Meritokratik (liyakat esasına dayalı) bir yönetim biçimi vardır.

C. Sosyal İnşa ve Hakikatin Yorumlanması (Berger & Luckmann)

Berger ve Luckmann’a göre toplumlar, hakikati inşa ederken farklı perspektifleri değerlendirir.

  • Allah’ın kararını melekler doğrudan kabul etmiyor, kendi anlam çerçevesinde yorumluyorlar.
  • Ancak nihai hakikat, mutlak bilgiye sahip olan Allah’a aittir.

Benzerlik:

  • Bilginin sosyal inşa sürecinde, farklı perspektiflerin değerlendirilmesi gerekir.

3. Psikolojik Açıdan

A. Bilişsel Çelişki Teorisi (Leon Festinger)

Leon Festinger’e göre, insan (ve bilinçli varlıklar), kendi bilgisi ile dış gerçeklik arasında çelişki yaşadığında sorgulama yapar.

  • Melekler, insanın yaratılmasını anlamlandıramadıkları için bilişsel çelişki yaşıyorlar.
  • Allah, onların bu çelişkisini gidermek için onlara açıklama yapıyor.

Benzerlik:

  • Yeni bir durum karşısında sorgulama, psikolojik bir gerekliliktir.

B. Özerklik ve İtaat Dengesi (Erikson & Maslow)

  • Erikson’a göre sağlıklı bir gelişim için birey hem bağımsız düşünebilmeli hem de otoriteye saygı göstermelidir.
  • Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde “anlam arayışı” önemli bir yer tutar.

Benzerlik:

  • Meleklerin sorgulaması, anlam arayışıdır.
  • Ancak son aşamada otoriteye itaat etmeleri, dengeyi gösterir.

C. Grup Dinamiği ve Otoriteyle İletişim (Kurt Lewin)

Kurt Lewin’e göre, otoritenin demokratik mi, otokratik mi olduğu önemlidir.

  • Allah’ın yönetimi otokratik gibi görünse de, danışmaya açık olması “demokratik liderliği” gösterir.
  • Meleklerin sorgulaması, iletişim ve güvenin bir sonucudur.

Benzerlik:

  • Sağlıklı yönetim, “katılımcı liderlik” ile mümkündür.

Sonuç: Siyasi, Sosyolojik ve Psikolojik Dengelerin Kurulması

  1. Siyaset felsefesi açısından, mutlak otoritenin varlığı korunuyor ama danışma mekanizması da devreye giriyor.
  2. Sosyolojik olarak, toplumsal istişare ve kolektif aklın önemi vurgulanıyor.
  3. Psikolojik açıdan, bilişsel çelişki, anlam arayışı ve itaat-özerklik dengesi ele alınıyor.

Bu durum, hem mutlak otoritenin sağlanmasını hem de özgür düşüncenin değerini gösteren çok katmanlı bir sistemin varlığını ortaya koyuyor.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.