Ana Düşünce Bulma Teknikleri (Çıkmış Soru Üzerinden Teknik Anlatım)
Soru:
“En kötü düşmanınız kendinizsiniz.” sözünü duymuşsunuzdur. Insanın kendini sabote ettiği düşünceler, “eleștirel iç ses” denilen bir iç eleştirmen tarafindan yönetilir. Eleștirel iç ses, genellikle öngörüsüne güvenebileceğiniz bir benlik duygusunu temsil etmez. Aksine insanın kendine karşı belirli bir temeli olmayan, merhametsiz bir “anti-belleğin” örneğini oluşturur. Anti-belleğin; kişinin kendi potansiyelini ve yeteneklerini görmesini engelleyen, istekleri öteleten ve zayiflatan, en yıpratıcısı da kendini başkalarıyla karşılaştırmaya yönelten, nihayetinde kendine güvenini zedeleyen birçok olumsuz işlevi vardır. Peki insan eleştirel iç sesiyle nasıl mucadele edebilir yani kendini sabote etmeyi nasıl durdurabilir? Oncelikle eleştirel iç sesin kendini konumlandırdığı negatif kimliğini idrak etmelidir. Daha sonra çocukluktan beri birlikte olduğu eleştirel iç sesten ayrılma sürecini başlatmalı, bu sesi ne zaman dinleyip ne zaman dinlemeyeceğine karar vermelidir. Ayrıca kendine yönelik geçmişteki yıkıcı tutumlardan kaynaklanan hoşlanmadığı ve saygı duymadığı davranış kalıplarını değiştirme yoluna da gitmelidir. Bunları bașardığında engeller yavaş yavaş ortadan kalkacak; öz güveni gelişen kişi kendi değerini, potansiyelini ve daha önemlisi gerçek kimliğini daha net görebilmeye başlayacaktır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisinde “eleştirel iç ses” ile baș etmenin asamaları sırasıyla verilmiştir?
A) Netleștirme – ayrlma – düzeltme – kendini görme
B)Ayırdına varma – ayrıştırma – geçmişe dönme – olumlama
C) Karar verme – uzaklaşma – telafi etme – engelleri kaldırma
D) Bilinçlenme – ayrıştırma olumlama – kendi olma
E) Fark etme – uzaklaşma – düzeltme -kendine güvenme
Çözüm:
Yapısalcı dil yaklaşımı, metni anlamı oluşturan dilsel yapılar ve kavramsal dizilimler açısından analiz eder. Bu yaklaşım, metindeki anlam katmanlarını, kavramlar arasındaki ilişkileri ve aşamalar arasındaki dizilişi sistematik bir şekilde inceler.
Yapısalcı Dil Yaklaşımı ile Çözüm Süreci
1. Metindeki Kavramsal Dizilişi ve Yapıyı Analiz Etme
Metin, eleştirel iç sesle mücadele sürecini belirli aşamalara ayırıyor. Öncelikle süreci oluşturan fiilleri ve kavramları belirleyelim:
- “Eleştirel iç sesin negatif kimliğini idrak etmek” → Fark etme, bilinçlenme
- “Eleştirel iç sesten ayrılma sürecini başlatmak” → Ayrıştırma, uzaklaşma
- “Geçmişteki yıkıcı tutumlardan kaynaklanan hoşlanmadığı davranış kalıplarını değiştirme” → Düzeltme, değiştirme
- “Öz güvenin gelişmesi, gerçek kimliği görme” → Kendini görme, kendine güvenme
Bu diziliş bize, mücadele sürecinin dört aşamada gerçekleştiğini gösteriyor:
- Farkına varma (bilinçlenme, idrak etme)
- Uzaklaşma (ayrılma, ayrıştırma)
- Düzeltme (telafi etme, değiştirme, olumlama)
- Kendine güvenme (kendini bulma, potansiyelini görme)
2. Şıkları Metindeki Yapıyla Karşılaştırma
A) Netleştirme – ayrılma – düzeltme – kendini görme ✅
- Netleştirme (Fark etme) ✔
- Ayrılma (Uzaklaşma) ✔
- Düzeltme (Olumsuz kalıpları değiştirme) ✔
- Kendini görme (Gerçek kimliği fark etme) ✔ (Uygun)
B) Ayırdına varma – ayrıştırma – geçmişe dönme – olumlama ❌
- Geçmişe dönme metinde yok. (Yanlış)
C) Karar verme – uzaklaşma – telafi etme – engelleri kaldırma ❌
- Karar verme sürecin başında vurgulanmıyor. (Yanlış)
D) Bilinçlenme – ayrıştırma – olumlama – kendi olma ❌
- Kendi olma yerine kendini görme ve güvenme daha doğru olurdu. (Eksik)
E) Fark etme – uzaklaşma – düzeltme – kendine güvenme ✅
- Bu şık metindeki aşamalara tam uyuyor. (Doğru cevap)
Sonuç: Doğru Cevap E Seçeneği
Yapısalcı çözümleme ile metindeki kavramsal yapı analiz edilerek anlam dizilimindeki mantık sıralaması çıkarılmıştır. E şıkkı, metinde anlatılan mücadele sürecini birebir takip ettiğinden en uygun cevaptır.
Yukarıdaki metni zihinde tutmanın en pratik yolu nedir?
Metni zihinde tutmanın en pratik yolu, anlam merkezli hafıza tekniklerini kullanmaktır. İşte bu metni kolayca hatırlamanızı sağlayacak üç etkili yöntem:
1. Anahtar Kelimelerle Kısaltma (Akrostiş Tekniği)
Metindeki temel süreçleri ilk harfleriyle veya kısa bir formülle kodlamak, hatırlamayı kolaylaştırır.
- Fark etme (Eleştirel iç sesin negatif kimliğini idrak etme)
- Uzaklaşma (Bu sesten ayrılma sürecini başlatma)
- Düzeltme (Geçmişten gelen zararlı düşünceleri değiştirme)
- Kendine güvenme (Gerçek kimliğini ve potansiyelini fark etme)
Bu sıralamaya FUDK kodlaması verebiliriz. Eğer kelime oluşturmak isterseniz, “FUDK yöntemi” gibi hafızada kalıcı bir terim yaratabilirsiniz.
2. Hikâyeleştirme Yöntemi (Zincirleme Çağrışım)
Beyin hikâyeleri daha kolay hatırlar. Süreci bir öyküye dönüştürelim:
“Bir gün biri aynaya bakar ve olumsuz iç sesi fark eder (Fark etme). Sonra bu sesten uzaklaşmak için bir yol arar (Uzaklaşma). Ardından geçmişteki kötü düşünceleri düzeltmeye başlar (Düzeltme). Sonunda ise öz güveni artar ve kendini daha güçlü hisseder (Kendine güvenme).”
Bu hikâyeyi gözünüzde canlandırarak hafızanıza kazıyabilirsiniz.
3. Görselleştirme (Zihin Haritası Yöntemi)
Öğrenme sürecini hızlandırmak için bir zihin haritası çizmek de çok etkilidir.
- Merkeze “Eleştirel İç Sesle Başa Çıkma” yazılır.
- Dört kola süreç aşamaları eklenir:
- Fark Etme → Olumsuz iç sesi tanı
- Uzaklaşma → Ondan ayrılma sürecini başlat
- Düzeltme → Kendini sabote eden inançları değiştir
- Kendine Güvenme → Potansiyelini keşfet
Bu yöntem, bilgiyi görselleştirerek hatırlamayı daha kolay hale getirir.
Sonuç
En pratik yol, FUDK yöntemi gibi kısa bir formül oluşturmak veya süreci bir hikâyeye dönüştürmektir. Görsel hafızası güçlü olanlar için zihin haritası da oldukça etkili bir tekniktir.
Yapılandırıcı Okuma Modeliyle Çözüm Süreci
Yapılandırıcı Okuma Modeli, metni aktif sorgulama, ön bilgiyle ilişkilendirme ve anlam inşası yoluyla analiz eder. Bu modelde soruyu çözerken şu adımları izleyeceğiz:
1. Metnin Ana Fikrini ve Temel Kavramları Belirleme
Metinde “eleştirel iç ses” kavramı, bireyin kendini sabote etmesine, öz güvenini zedeleyen ve kendini yetersiz hissettiren olumsuz iç konuşmalara karşılık geliyor. Temel işlevleri:
- Kendini suçlamak
- Potansiyeli küçümsemek
- Başkalarıyla kıyas yapmak
- İçsel eleştiriyle kendine zarar vermek
2. Şıkları Analiz Etme ve Eleme
A) Kişinin insanlardan sıkıldığı için yalnız kalmayı istemesi ❌
- Bu durum içsel bir eleştiri değil, bir tercih meselesi.
- Eleştirel iç ses kişinin kendini sabote etmesiyle ilgilidir.
- Burada olumsuz bir öz değerlendirme veya sabotaj yok.
B) Kişinin iltifatı hak etmediğine inanarak karşısındakinin samimi olmadığını düşünmesi ✅
- Burada kişi, kendisini değersiz görüyor ve kendini eleştiriyor.
- “Ben bunu hak etmiyorum.” düşüncesi, eleştirel iç sesin tipik bir yansımasıdır.
- Kendi başarılarını küçümseme ve başkalarının sözlerini sorgulama var.
C) Kişinin, iş yerinde bir sunum yapması gerektiği gün hastalığını bahane ederek işe gitmemeyi düşünmesi ❌
- Bu, bir tür kaçınma davranışı olabilir, ancak öz-eleştiri içermiyor.
- Eleştirel iç sesin baskısından ziyade, bir stratejik karar gibi görünüyor.
D) Kişinin eğlenceye katılmak yerine mesaiye kalacağını söyleyerek evde vakit geçirmeyi düşünmesi ❌
- Burada kişinin eleştirel iç sesiyle kendini küçümsediği veya suçladığı bir durum yok.
- Sosyal tercih meselesi olabilir.
E) Kişinin kabul görmek için diğer insanların beklentilerini karşılamak zorunda olduğunu düşünmesi ❌
- Bu, sosyal uyum kaygısıdır, ancak eleştirel iç sesin doğrudan bir örneği değil.
- Eleştirel iç sesin temel özelliği, kişinin kendine zarar verici şekilde negatif düşünmesidir.
3. Doğru Cevabı Belirleme
✅ B şıkkı (Kişinin iltifatı hak etmediğine inanarak karşısındakinin samimi olmadığını düşünmesi), kişinin kendini sabote eden ve değersiz hissettiren eleştirel iç sesiyle doğrudan örtüşmektedir.
Sonuç: Yapılandırıcı Okuma Modeliyle Çıkarım
Bu yöntemde:
- Eleştirel iç sesin tanımı ve işlevi belirlendi.
- Şıklar sorgulanarak metinle ilişkilendirildi.
- En uygun seçenek (B) seçildi.
Bu süreç, okuyucunun metni daha derinlemesine anlamasını ve bilgiyi aktif şekilde yapılandırmasını sağlar.
Soru:
Kafede otururken yanınızdaki arkadaşınızın bir anda karşıdan gelen kişiyi tanıdığını sõylemesi olağan bir durumdur. Ancak bu kişiyi nereden tanıdığı sorulduğunda verdiği “Bundan beş yıl önce yemek yediğim bir restoranda görmüştüm.” şeklindeki yanıt ise bir o kadar olağan dışı ve inandırıcılıktan uzaktır. Çünkü söz konusu karşılaşmanın bu kadar uzun süre zihinde kalamayacağı düşünülür ama bu kişinin doğru söylediğine bizleri inandıracak “süper tanıyıcılık” adlı bir özellik vardır. Dünyada çok az rastlanan bu özelliğe sahip kişiler, yalnızca yanlarından geçmiş insanların
yüzlerini dahi rahatlıkla hatırlayabilir. Hatta süper tanıyıcılar, kişilerin görünüşlerindeki belirgin değişimlere rağmen onları tanıyabilir. Her ne kadar bu özelliğin kişiye bir üstünlük sağladığı düşünülse de süper tanıyıcı olmanın olumsuz yönleri de vardır. Süper tanıyıcının uzun zaman önce gördüğü bir yüzü tekrar tanıması, tanınan kişide takip edildiği hissi uyandırabilir. Bu durum ise süper tanıyıcıların insanlarla iletişim kurmamasına yol açar.
Bu parçadan süper tanıyıcılık ile ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Fiziksel özelliklerin mekânsal ögelerle ilişkilendirilmesi sonucu ortaya çıkar.
B) Kaygıyı besleyerek etkileşimden kaçınmaya neden olur.
C) Sıradan belleğin sinırlarını aşan üstün bir zekâya işaret eder
D) Bireyleri uzun süre etkileyerek onlarda yetersizlik hissi doğurur.
E) Toplumun sergilediği tutum, kişide tahammülsüzlük yaratır.
Çözüm:
Sarmal Okuma Stratejisiyle Çözüm Süreci
Sarmal Okuma Stratejisi, metni katman katman analiz ederek bütünsel anlam çıkarmaya odaklanır. Bu modelde:
- Ana fikir belirlenir.
- Metindeki detaylar, ana fikirle ilişkilendirilerek yorumlanır.
- Şıklar, metnin ana fikriyle kıyaslanarak değerlendirilir.
1. Ana Fikri ve Temel Kavramları Belirleme
Metnin ana fikri, “süper tanıyıcılık” adı verilen nadir bir yeteneğin hem avantajlarını hem de dezavantajlarını açıklamaktır.
- Avantaj: Uzun zaman önce gördüğü yüzleri rahatça tanıyabilir.
- Dezavantaj: Tanınan kişiler kendilerini takip ediliyormuş gibi hissedebilir, bu da süper tanıyıcıların insanlarla iletişimden kaçınmasına neden olabilir.
Burada “kaygı” ve “etkileşimden kaçınma” vurgusu dikkat çekiyor.
2. Şıkları Analiz Etme ve Eleme
A) Fiziksel özelliklerin mekânsal ögelerle ilişkilendirilmesi sonucu ortaya çıkar. ❌
- Metinde bellek ile mekânsal ilişkilendirme hakkında bir bilgi yok.
- Süper tanıyıcılık, yüzleri hatırlama yetisiyle ilgili; mekân algısıyla ilişkilendirilmiyor.
B) Kaygıyı besleyerek etkileşimden kaçınmaya neden olur. ✅
- Metinde süper tanıyıcıların insanlarla iletişim kurmaktan kaçındığı belirtiliyor.
- Bunun nedeni, tanınan kişilerin takip edildiklerini düşünmesi ve bunun kaygı yaratması.
- Bu ifade, metnin ana fikriyle tam uyumlu.
C) Sıradan belleğin sınırlarını aşan üstün bir zekâya işaret eder. ❌
- Süper tanıyıcılık üstün bir zeka olarak tanımlanmıyor, sadece nadir bir yetenek olarak ele alınıyor.
- Zekâ ile ilgili doğrudan bir vurgu yok.
D) Bireyleri uzun süre etkileyerek onlarda yetersizlik hissi doğurur. ❌
- Metinde süper tanıyıcıların ya da karşılarındaki kişilerin yetersizlik hissettiğiyle ilgili hiçbir ifade yok.
- Daha çok tanınan kişide takip edilme kaygısı oluşturduğu vurgulanıyor.
E) Toplumun sergilediği tutum, kişide tahammülsüzlük yaratır. ❌
- Metinde süper tanıyıcıların tahammülsüz olduğu yönünde bir bilgi bulunmuyor.
- İnsanlarla iletişimden kaçınmaları, topluma yönelik tahammülsüzlükten değil, başkalarında uyandırdıkları rahatsızlık hissinden kaynaklanıyor.
3. Doğru Cevabı Belirleme
✅ B şıkkı (Kaygıyı besleyerek etkileşimden kaçınmaya neden olur), metinde belirtilen süper tanıyıcıların insanlarla iletişim kurmaktan kaçınmaları olgusuyla birebir örtüşüyor.
Sarmal Okuma Stratejisiyle Sonuç
- Ana fikir belirlendi: Süper tanıyıcılık hem avantajlar hem de dezavantajlar içeriyor.
- Metindeki detaylar analiz edildi: Özellikle kaygı ve sosyal kaçınma vurgusu dikkat çekti.
- Şıklar değerlendirildi: B şıkkı, metnin içeriğiyle en uyumlu olan seçenek olarak belirlendi.
Bu yöntem, metnin hem genel hem de ayrıntılı analizini yaparak en doğru sonuca ulaşmayı sağladı.