İstanbul
+90 555 850 19 04
info@paragraftahiz.com

Yeni Nesil Paragraf Testi – 5

ParagraftaHız

Yeni Nesil Paragraf Testi – 5

1.(I) O zamanlar gazeteler, yeni romanların, öykülerin sergilendiği, yarıştığı bir sınav alanıydı. (II) Bir roman beğenildi mi o romanı kitaba dönüştürmek için dört-beş yayınevi birden devreye giriyordu. (III) Halk, edebiyatı gazetelerde tanıyor, gazetelerde izliyordu. (IV) Gazeteler de edebiyatı kitlelere ulaştırma ve benimsetme görevini üstlenmiş gibiydi. (V) Gazetelerin edebiyata yer vermesi oldukça önemlidir. (VI) O dönem, edebiyatın altın dönemiydi ve her yerde her zaman o konuşuluyordu.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

2. “Bir rüzgâr geçti buradan/ Koştum ama yetişemedim/ Sorsaydım söylerdi herhalde/ Soramadım” dizelerindeki çocuksu coşku ancak gerçek bir ozanın yüreğinden doğabilir. Yapmaca, kurulmuş bir coşkunun sentetik sözcükleri yoktur onda. Her sözcüğünde yaşanmışlık, her imgesinde sağlam bir gerçeklik vardır.

Bu parçada söylenenler aşağıdakilerden hangi- siyle nitelendirilebilir?

A) Yadırgama

B) Övgü

C) Şaşkınlık

D) Sorgulama

E) Acelecilik

3. Denilebilir ki tüm ilişkilerinde hoşgörülüydü. Hoşgörü göstermediği tek kişi varsa o da kendisiydi. Öz eleştirisi çok güçlüydü, sürekli olarak kendini, kendi yapıt ve yaratılarını eleştirirdi. Yazdıklarını asla beğenmez, hep yetersiz bulur, baştan alır, yeniden yazardı. Bir
keresinde bir sayfayı, on beş kez yazdığını duymuştum.

Bu parçada nasıl bir insandan söz edilmektedir?

A) Başkalarının çalışmalarına ilgi duymayan
B) Kendini başkalarından üstün gören
C) Ne pahasına olursa olsun başarıya ulaşmayı
düşünen
D) Çalışmalarında alabildiğine titiz davranan
E) Geçmişe dönük çalışmalar yapan

4. Buz hokeyi pahalı bir spor. Malzemeleri yurt dışından geliyor. Bu konuda ikinci el piyasası, sporcuların yardımlarına yetişse de bunlar yetersiz kalıyor. Ayrıca bu sporcular çalışacak saha bulmakta zorlanıyorlar. Daha rahat koşullarda oynayabilmek için çeşitli firmalardan destek bekliyorlar. En önemli istekleri, takım kurarak ligde başarı sağlamak ve millî takıma fazla
sporcu gönderip onların başarılarını görmek.

Bu parçada sözü edilen spor ve sporcularla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) İlgilenenlerin, amaçlarına ulaşmak isterken ne
gibi sorunlarla karşılaştığı
B) Kuruluşlarca yapılan yardımların yetersiz kaldığı
C) Kullanılan araçların çabuk yıpranmasının sıkıntı yarattığı
D) Yeterince tanıtılmadığı için ilgilenenlerin az olduğu
E) Yaygınlaşmasının ülkemize birçok yarar sağlayacağı

5. Eleştirmen, eleştirdiği yapıtla okuyucu arasında köprü kurmaya çalışır. Eleştirmen, kendi görüşleri, beğenisi, ölçütleri açısından okuyucuyu zorluyor, onu güdümlemeye, yönlendirmeye çalışıyorsa yanlış yolda demektir. Onun görevi, okuyucuyu etkilemek, belirli kalıpların içine sokmak değil, onu, birlikte düşünmeye, tartışmaya ve değerlendirmeye çağırmaktır.

Bu parçaya göre eleştirmenin okuyucu karşısındaki sorumluluğu nedir?

A) Değerlendirme yöntemlerini gösterme
B) Belirli düşünceleri aktarma
C) Okurlara yeni düşüncelerin kapısını açma
D) Bilgi dağarcığını zenginleştirme
E) Yeni yapıtlarla karşı karşıya getirme

6. Tiyatro yazarı Musahipzade Celal’in yaşayan yanı, onun canlı, renkli oyun kişileridir. Onun değerini, yıpranmış toplum eleştirisinden çok, sahnede soluk alan, canlı, inandırıcı oyun kişilerinde aramak gerekir. Oyunları sahnelenirken bu özelliğini ortaya koymak daha doğru olacaktır sanırım.

Musahipzade Celal’in bu parçada vurgulanan yönü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bugün de ilgiyle izlenen bir oyun yazarı olması
B) Yaşadığı dönemin güncel sorunlarını sahneye
aktarabilmesi
C) İşlenmemiş konulara ağırlık vermesi
D) Oyunlarının, kimi yönleriyle öteki oyunlardan
ayrılması
E) Gerçeğe uygun karakterler çizmesi

7. Onun bu öykülerinde taşra kasabaları ayrıntılarıyla anlatılır. Mahalle arkadaşlığı olarak nitelendirilen ilişkiler son derece yalın bir anlatımla gözler önüne serilir. Sadece öykü kişilerinin adlarına ve lakaplarına bakmak bile bize çok renkli ve cıvıl cıvıl bir Anadolu coğrafyasından haberler verir. Onun öykülerini besleyen asıl unsur da bu çok renkli Anadolu kentlerinin cıvıl cıvıl yaşamıdır.

Bu parçada sözü edilen yazarın öyküleriyle ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kurgulamada Anadolu’nun temel öge olarak seçildiği
B) Dostluklara verilen önemin yansıtıldığı
C) Değişik karakterde kişilerin seçildiği
D) Çocuklara seslenen bir yanının bulunduğu
E) Duygusal bir anlatımla oluşturulduğu

8. Komedyayı tanımlamak isteyenler, öncelikle gülme olgusu üzerinde durmuşlar. İnsanoğlunun hangi durumlarda, nelere, niçin güldüğünü açıklamaya çalışmışlar. Gülme, kimi zaman toplumsal bir cezalandırmadır. Kimi zaman da bireysel rahatlama sağlayan doğal bir tepkidir. Gülerek cezalandırmada, toplumsal düzeni olduğu kadar doğal düzeni tehdit eden davranışlar da alaya alınarak saf dışı edilir. Komedyada, doğaya aykırı olan, akla ters düşen, uyumu bozan,
karmaşa yaratan her türlü davranış gülmenin hedefi olur.

Bu parçada komedyayla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Belli konuların işlenmesine elverişli olduğu
B) İşlevlerinin ve ögelerinin neler olduğu
C) Güldürerek bireyleri ve toplumu eğittiği
D) Birbirini tanımayan insanları bile birbirine yaklaştırdığı
E) İnsanların gülme, eğlenme gereksinimlerini
karşıladığı

9. Yazı denince akla kil tabletler geliyor önce. Yazının bulunuşundan beri insanlar düşüncelerini aktarmak ve kalıcı olmak için yazdılar. Başka insanlar da bunları okudu. Okuma güdüsü, tabletlerin ardından papirüsü, daha sonra da parşömeni doğurdu. Ardından kodeksler, ciltler, el yazmaları derken Gutenberg, 20. yy.a dek kullanılacak olan matbaa gereçlerinin hepsini buldu. Ancak, 20. yy.da teknolojide gelişmeler oldu, dijital çağ başladı. Bir zamanlar, yeşil mürekkepli dolma kalemle yazılan mektupların yerini, tek tip “eposta”ların alacağı hiç aklımıza gelir miydi? Hayır. O hâlde, bugün bize uzak gelen, bir gün basılı kitapların kullanımdan kalkacağı düşüncesinin gerçekleşmesi de aynı derecede olasıdır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Yazılı metinler konusunda görülebilecek değişikliklere
B) Yazının bugüne kadar ne gibi malzemeler üzerine yazıldığına
C) Teknolojik gelişmelerin, okur sayısını arttıracağına
D) İnsanların yazı yazmadaki amacına
E) İnsanlardaki okuma yöneliminin doğurduğu gelişmelere

10. Bu müzik grubunun bestelerini, bilmeyene nasıl anlatmalı? Sözlerinde şiirsel bir yalınlık ve sürükleyici bir kurgu var. Sözlere kendinizi vermeden sadece müziği dinleseniz bile bir öykü anlatıldığını hissediyorsunuz. Ayrıca grubun solisti ve söz yazarı, günlük yaşama ilişkin ayrıntıları toplayıp şarkılarında kullanmakta usta. Türlü coğrafyalardan türlü ruh hâlleri… Bir de şarkıları söyleyenin sesi… İnsana güzel şeyler hissettiren, içinde bulunulan anın tadına varmayı sağlayan bir ses…

Bu parçada sözü edilen müzik grubuyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Yapıtlarının söz ve müziği arasındaki paralellik etkileyicidir.
B) Solistinin belirli katkıları vardır.
C) İnsanın duygu dünyasını okşayan yapıtları
vardır.
D) Geniş bir dinleyici kitlesi bulunmaktadır.
E) Farklı kültürlerin özelliklerini yansıtan besteleriyle tanınmıştır.

11. Günümüzde öyle tarımsal teknikler geliştirildi ki paketleme, taşıma ve saklama koşullarına uygun olabilmesi için artık, meyveler eşit büyüklük ve olgunlukta üretilebiliyor. Hatta ağaçta olgunlaştırmak yerine, insan kontrolünde olgunlaştırmak günümüzün acı bir gerçeği oldu. Ekonomik dayatmalar yüzünden böyle bir yola başvuranlar bulunmasına karşın, soğuk hava
donanımlı büyük kamyonları, meyve bahçelerinin yanına getirip olgunlaşmış meyveyi dalından koparır koparmaz depolayan girişimcilerin olduğunu bilmek sevindirici. Böylece doğal koşullarda olgunlaşan meyvelerin doğal tadı ve yapısı korunabiliyor ve bu konuda duyarlı olan tüketicilerin istekleri karşılanmış oluyor.

Bu parçada meyve yetiştirmeyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Teknolojik gelişmelerin katkılarına
B) Hangi nitelikte üretilebildiğine
C) Tüketici beklentilerinin etkisine
D) Kimi yetiştirilme koşullarına
E) Her mevsimde istenen türün yetiştirilebildiğine

12. Günümüzdeki yağmurlar bildiğimiz yağmurlar değil, asit yağıyor gökyüzünden. Bu da balıkları sessiz sedasız öldürüyor, ağaçları sarartıyor, tarladaki ürünlere zarar veriyor. Asit yağışlarının tarihî yapılar üzerinde de olumsuz etkisi var. Bu yağmurlar yüzünden Hindistan’daki Taç Mahal, Yunanistan’daki Acropolis giderek aşınmakta. Türkiye’deki tarihî yapılar da tehlikede. Çünkü bunların yapımında kullanılan ve yüksek oranda kalsiyum içeren kireç taşı, kum taşı, çelik, nikel ve çinko kolayca asit yağmurlarından etkileniyor. Tahta oymalar, vitraylar, beton gibi modern yapı
malzemeleri de zarar görüyor.

Bu parçada asit yağmurlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Alışılagelen yağışlardan farklı olduğuna
B) Oluşumunu hazırlayan ögelere
C) Yıprattığı kimi yapıların adlarına
D) Olumsuz etkisinin eski yapılarda da görüldüğüne
E) Zarar verdiği taş ve maden türlerine

13. Bu kemancımız, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını kemanına vermiş; bu yüzden o dönemlerin tadına varamamış, coşku ve sevgisini gönlünce yaşama olanağını pek bulamamış. Öğrenim yılları boyunca usta öğretmenlerden öğrendiklerini, zamanla olgunlaştırarak
doğa vergisi yeteneğine eklemiş. Gün olur onu, üstün yeteneğinin sınırını zorladığı anlarda yakalar, gün olur onda aynı yeteneğin alıştığınız olağanüstü dengesinin yokluğunu fark edersiniz. Ama sanatçı, sevdiği yapıtlara öyle bir çözümleme ile yaklaşır ki bundan ötesi can sağlığı, dersiniz.

Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Alanında belirli bir düzeye eriştiğine
B) Zaman zaman başarı çizgisinin düştüğüne
C) Müzik çalışmalarının, gençliğini dilediği gibi yaşamaktan alıkoyduğuna
D) Adını kalıcı kılacak çalışmalar yaptığına
E) Çalışmalarına çok küçük yaşlarda başladığına

14. Dünyanın güzelliklerini onun kadar yakından bilen, dünyanın hep güzelliklerle dolu olmasını onun kadar isteyen bir başkasını görmedim. O, yaşamı boyunca fark ettiği güzellikleri başkalarının da görmesi için çaba harcadı. Ne yazık ki kimi ham insanların çiğ tutumlarıyla küçülttüğü, kirlettiği dünyamıza sığamadı.
Çektiği acılar, bu tutumun, bu karşıtlığın, bu saldırganlığın sonuçlarıdır.

Böyle tanıtılan kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Çevresini düşlediği yönde değiştiremedi.
B) Yaşamını güzel bir dünya kurmaya adadı.
C) İnsanları değiştirmenin olanaksızlığını anlayamadı.
D) Özlemlerini gerçekleştirme uğruna üzücü olaylar yaşadı.
E) İç dünyasının zenginliklerini çevresiyle paylaşmak istedi.

15. İran halısı bir kompozisyondur. Bir halının ressamı başka, dokuyucusu, ilmikçisi başkadır. Bir İran halısında minyatür dahilerinin desenleri göze çarpar. Orada geyik, balık, kuş, deniz, gökyüzü, çiçek her şey vardır. Anlayan bir göz hemen balığın balık, geyiğin geyik, kuşun kuş olduğunu görür. Halbuki Türk halısı tamamen bireysel, kişiye özgü bir sanat eseridir. Dokuyanın hayal gücünün, hassasiyetinin eseridir. Türk halısında ne karanfil karanfil, ne de gül güldür. Onda yaratılmış çiçekler vardır. Bu çiçekler dünya yüzünde yoktur. Kuşlar hayal dünyasındaki kuşlardır. Türk halısı bir fantezi, bir ruh durumu, bir sıkıntı, bir sevinç, bir bayram, bir keder ifade eden bir renk oyunudur.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) İran halısı ortak bir çalışmanın ürünüdür.
B) İnsanların çeşitli duyguları sanat eserlerine yansımaktadır.
C) Türk halısının desenleri, doğadaki varlıklar temel alınarak oluşturulmaktadır.
D) Bir ülkedeki gelişmiş bir sanat dalı öteki sanat
dallarından yararlanabilir.
E) Sanatsal yaratıların içeriği dönemden döneme
değişir.

16. Bilirsiniz, geçmişe, geleneklere bağlı biri değilim ben. Ama eskinin sevdiğim ürünleri de vardır; Fuzuli’nin, Bâki’nin gazelleri gibi. Ancak, onların yaratıcılığı örnek alınmalıdır; biçimleri, özleri değil. Çünkü onlardaki anlayışın, inançların sürüp gitmesini isteyenler, bugünün yaratıcılığına engel olurlar.

Böyle diyen bir yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Yapıtlarda, biçimin özle bağdaşması gerektiğini savunduğu
B) Eski edebiyatın bütünüyle örnek alınmasını istemediği
C) Kimi eski şairlerin ürünlerini önemli bulduğu
D) Geçmişin, bir yönüyle sürdürülmesi gerektiğine inandığı
E) Geleceğin nasıl olması gerektiği üzerinde düşündüğü

Faysal DAL

1. D   2. B  3. D  4. A  5. C   6. E   7. A   8. B   

9. C   10. D   11. E   12. B   13. D   14. C   15. E   16. A

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bilgi için Arayınız.
1
Bilgi için Arayınız.
Bilgi için Arayınız.