Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi
Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi bugüne kadar pek üstünde durulan ve akademik olarak irdelenen bir konu olmamıştır. Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi daha çok öğrenme alanlarıyla ilişkilendirilmiştir. Bu yazıda konunun başka bir yönüne yani Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi boyutuna odaklanmayı düşünüyoruz. Şimdi bu alanların okuma eylemiyle ilişkisine adım adım bakalım:
A. Bilişsel Alan:
Bireyin bilişsel yeteneklerini içeren bu alanda zihinsel faaliyetler ön plandadır. Bu alanda öğrenilmiş davranışlar önemli bir yer tutar. Bilişsel alanda bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme olmak üzere altı basamak vardır. Şimdi bunları adım adım işleyelim. Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi
Bilgi:
Öğrenmenin ilk basamağıdır. Tanıma ve hatırlama basamaklarından oluşur. Daha çok ezberlenen bilginin hatırlanıp hatırlamadığı ile ilgili alandır. Daha önce öğrendiklerini yeri gelince olduğu gibi hatırlıyorsan bilgi basamağında sorun yok demektir. Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi
Okuma eyleminde bilgi basamağı, kitaptaki bütün bilgileri seçip ayırmak olarak değerlendirilebilir. Bir metin okuyorsanız metindeki bütün bilgilerden sorumlusunuz. Bu basamakta metne şu sorular sorular sorulabilir:
- Yazar neyle ilgili hangi bilgileri paylaşıyor?
- Metinde duyduğum yeni bilgi ne?
Kavrama:
Öğrenci daha önce öğrendiklerini örnekler vererek açıklayabiliyorsa, sözel bir şeyi grafiklere dökebiliyorsa, öğrendiklerine ilişkin yorumlama yapabiliyorsa, var olan bilgilerden yola çıkarak gelecekle ilgili bir kestirim (öngörü) yapıyorsa, ilişki kurma gibi beceriler geliştirebiliyorsa öğrenci kavramış ve öğrendiklerini kendine mal etmiştir. Bu düzeyde öğrenci, öğrendiğini daha önce öğrendikleriyle karşılaştırıp yeni bir yoruma ulaşabilir.
Kavrama basamağındaki bir okur, okuduklarını kendine mal etmiştir. Okuduğu bilgileri, olayları, durumları örnekler, benzetir, yorumlar, öngörür bir zihinsel okuma yapar.
Uygulama:
Problem çözme sürecidir. Bu basmakta öğrenci, öğrendiklerini yeni bir durumla karşılaştığında ve yeni bir alanda kullanabilmelidir.
Uygulama aşamasında olan bir okur, okuduğu yazıya benzer bir yazı yazabilir. Yazıdaki sorunu kendi bakış açısıyla çözümler.
Analiz:
Bir bilgi bütününü ögelerine ayırma, ögeler arasındaki ilişkileri bulma basamağıdır. Örneğin bir metnin sözcükleri, cümleleri ve paragraflar arasındaki ilişkiyi keşfeden bir öğrenci analiz edebiliyor demektir. Buna analitik düşünme becerisi de denir. Analiz üçe ayrılır:
- Ögelerin Analizi
- İlişkilerin Analizi
- Örgütleme İlkelerinin Analizi
Analiz basamağında olan bir okur, metnin sözcükleri arasındaki anlam bağlarını keşfeder. Hangi sözcüğün hangi mesaja göndermede bulunduğunu belirler, ayırır, birleştirir.
Sentez: Birleşim.
Yeni (orijinal) ürün vardır. Kişinin duygu ve düşüncelerini yansıtan bir ürün ortaya koymaktır (Orijinal olanla da ilişkilidir.). Aynı zamanda psikomotor davranışları içerir (Şiir yazma, proje hazırlama vb.) Bu aynı zamanda kişinin kuluçka evresidir.
Bu aşamadaki okuyucu, okuduğu yazıyı bütünüyle kavrayıp artık kendisi yazarlık yapabilecek düzeye gelmiştir. Dostoyevski’yi okuyup kendisi de isim yapmış bir eser ortaya koyarsa sentez evresine ulaşmıştır denebilir.
Değerlendirme:
Değerlendirme ortaya bir ürün çıkmış ise o ürünün olmuş veya olmamış yönlerini ele alıp süzgeçten geçirmedir. Değerlendirme bir nevi ürünle ilgili olarak olumlu veya olumsuz eleştirmeler yapıp bir karar varmadır. “Değerlendirme” basamağını şu şekilde alt basamaklara ayrılabilir.
- Dış Ölçütlerle Değerlendirme: Ürünleri birbirleriyle karşılaştırarak değerlendirmedir.
- İç Ölçütlerle Değerlendirme: Bir üründe olması gereken ölçütlere bakarak değerlendirmedir.
Bu aşamaya ulaşan okuyucu, okuduğu yazıların iyi veya kötü taraflarını süzgeçten geçirip eleştirir bir bilince ulaşmıştır.
B. Duyuşsal Alan:
Bireyin duygularıyla ilgili olan alandır. İnsanı insan yapan temel özellikleri içerir. Akademik benlik tasarımı, sevgi, nefret vb. bu alanın içindedir
Duyuşsal davranışlar sadece örnek olunarak öğrenciye kazandırılabilir.
Alma:
Bilgi basamağıyla iç içedir. Birey birçok uyaranı fark eder, ona dönük olur ve onu almaya hazır hâle gelir.
- Farkındalık
- Almaya İsteklilik
- Kontrollü ya da Seçici Dikkatlilik
Bu basamakta okuyucu, kitaptaki bir başlıktan veya yazının içeriğinden yola çıkarak farkındalık oluşturur.
Tepkide Bulunma:
Kişi farklı bir uyarıcı gördüğünde ona karşı bir olumlu veya olumsuz tepkide bulunma aşamasıdır. “Tepkide Bulunma” basamağını şu şekilde alt basamaklara ayırmıştır:
- Uysal Davranma
- Karşılık Verme İsteği Gösterme
- Karşılık Vermekten Tatmin Olma
Okur bu aşamada yazıya veya kitaba yönelir ve başlığına, önsözüne, giriş cümlesine odklanır.
Değer Verme:
En önemli basamaklardan biridir. İlköğretim basamağında bu aşamaya kadar olan duyuşsal beceriler kazandırılır. Toplumda var olan değerler fark edilir. Değerler ve inançların oluşumunda da ilk aşamadır. Bu nedenle fanatik değerlerin çocuklara kazandırılmaması gerekir.
- Bir Değeri Kabullenmişlik
- Bir Değere Düşkünlük
- Adanmışlık
Bu aşamada okur, kitabı veya yazıyı kendi düşünce ve duygu dünyasına yakın bularak okuma eylemine girişir.
Örgütleme:
Analiz ve sentez basamağı içinde yer alır. Değerler irdelenir ve kavramsallaştırılır. Birey bu değerlerle tutarlı olarak yaşamını devam ettirir. Demirel (2007), “Örgütleme” basamağını şu şekilde alt basamaklara ayırmıştır:
- Değerleriyle Uyumlulaştırma
- Değer Sistemine Katma (s.108-109)
Bu basamakta okur, okuduğu yazının içeriğini kabullenirse kendini yazıdaki doğrulara uydurur ve eski şemaları değiştirir.
Nitelenme (Kişilik Hâline Getirme):
Birey benimsenen değerlerle yaşamaya başlar ve kendi dünya görüşünü oluşturur. Demirel (2007), “Kişilik Hâline Getirme” basamağını şu şekilde alt basamaklara ayırmıştır:
- Davranış Ölçütü Hâline Getirme
- Karakterlenme (s.109)
Bu aşamada artık okur okuduğu yazının bir parçası olmuştur. Kendini yazıyla özdeşleştirir.
C. Psikomotor (Devinimsel) Alan:
Zihin ve kas koordinasyonu gerektiren özelliklerdir. “Ne yapılacak? Neler kullanılacak? Ne kadar kullanılacak?” sorularının konu alanıdır. Bu aşamada en ekonomik zamanda kasların nasıl daha verimli kullanılacağı esas alınır. Psikomotor alan özellikleri, anında ve çok kolaylıkla doğrudan ölçülen özelliklerdir. Bunun için duyuşsal alan davranışlarının işaretçilerine bakmak gerekir. Uyarılma, kılavuzla yapma, beceri hâline getirme, duruma uydurma ve yaratma basamaklarından oluşur.
Uyarılma (Algılama):
Bedeni hazır hâle getirmektir. Algılama ve bedensel kuruluş basamaklarından oluşur. Demirel (2007), “Uyarılma” basamağını şu şekilde alt basamaklara ayırmıştır:
- Duyuşsal Uyarılma
- İşaret Seçme
- Çevirme
Kılavuzla Yapma:
Taklit yoluyla, öğretmen denetiminde yapmayı içerir. Öğretmen her öğrenciye dönüt vermelidir. Yanlış öğrenmenin önüne geçmek için anında dönüt/ düzeltme vermek gerekir. Demirel (2007), “Uyarılma” basamağını şu şekilde alt basamaklara ayırmıştır:
- Taklit
- Deneme (s.109)
Beceri Hâline Getirme:
Bir işi olması gereken nitelikte yapmaktır. Öğrenci, yardım almadan kendi başına bir işi en olgun biçimiyle yapabiliyorsa bu basamaktadır. En olgun biçimiyle derken, istenilen nitelikte, istenilen sürede ve istenilen yetkinlikte (mükemmellikte) yapılması kastedilmektedir. Demirel (2007), “Uyanlma” basamağını şu şekilde alt basamaklara ayırmıştır:
- Kararsızlığı Giderme
- Otomatik İcra (s.109)
Duruma Uydurma (Uyum):
Öğrenilen bilgi ve becerilerinin yeni durumlarda bir iki denemeden sonra hiç zorlanmadan yapabilmesidir.
Yaratma:
En üst yeterliliktir. Özel donanımlı insanların bulunduğu basamaktır. Kendine has bir teknik beceri geliştirmedir. Örneğin yeni bir basket atma stili geliştirme, yaratma evresine ulaşmış kişilerde olur. Futbolda “ölü yaprak vuruşu” gibi bir teknik buna örnek olabilir.
Sonuç
Bloom Taksonomisi ve Okuma İlişkisi, insanın birçok parçadan oluşmuş bir bütün olduğu anlayışı hakimdir.. Bu bütün de geliştirilirken tek boyutlu değil, çok yönlü projeler düşünülmelidir. İnsan kafa (zihinsel), kalp (duygusal) ve kas (bedensel -psikomotor) yönünden değerlendirilip hayata hazırlanmalıdır.
Bu durum okuma eylemi için de geçerlidir. Okuma için öncelikle kafa yönünden okuduğumuz metni kavramaya çalışmalıyız. Yani metni kendi yorumlayıp örnekler ve karşılaştırmalar yapabilmeliyiz. İkinci kalp (duygusal) olarak metinde yapılan açıklama, öyküleme, tartışma ve betimlemeye empatik okuma yaparak kendimizi yazarın yerine koyabilmeliyiz. Son olarak bedensel okuma yapmalıyız. Yani elde kalem ve masada dik oturarak, kitaba da 60 derecelik açıyla bakmalıyız.